15. Hukuk Dairesi 2016/4990 E. , 2018/200 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ivaz karşılığı temlik edilen alacak tahsil edilemediği için ivaz bedeli olan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının yüklenicisi olduğu ... ait inşaatta yapılan işler nedeniyle kesilen faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, bu nedenle davalının ..."dan olan alacağının 80.000,00 TL"sini kendisine temlik ettiğini, davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle ... aralarında olan eser sözleşmesinin feshedildiğini ve ..."dan temlike konu alacağı tahsil edemedikleri gibi davalının da bu alacağı ödemediğini, ... . İcra Müdürlüğü"nün 2015/46901 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı davaya cevap vermemiş temyiz dilekçesinde ise davacıya temlikle ödeme yapıldığını ayrıca 60.000,00 TL ödendiğini beyan etmiş, mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, temlik edilen alacağın tahsil edilememesi nedeniyle temlikin ivazı olduğu anlaşılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK"nın 67. maddesine göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
Alacak, bir edim karşılığında devredilmişse devreden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur (TBK 191/1). Edim karşılığı devirden anlaşılması gereken temlikin ivazlı olmasıdır. İvazlı temlik halinde devreden borçlunun ödeme gücünden de sorumludur. Borçlunun ödeme gücü bulunmadığından söz edebilmek için alacağı devralanın asıl borçluya karşı hukuki yolları tüketmesi gerekir. Alacağın tahsili için hukuki yollara başvurmaksızın ivazlı temlik sorumluluğu nedeniyle devredenden doğrudan talepte bulunması mümkün değildir (Yargıtay 15. HD. 10.11.2014 tarih 2014/4301 Esas 2014/6477 Karar). Diğer bir ifadeyle alacağı devralanın devredene rücu edebilmesi yani temlik edenin sorumlu tutulabilmesi, borçludan alacağının tahsili için gerekli her çareye başvurmuş olmasına rağmen alacağını tahsil
edemediği hususunu ispat etmesi koşuluna bağlıdır (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 04.05.1965 gün, 1965/2342-2383 E.K, 11. Hukuk Dairesi’nin 03.01.1980 gün 1980/80-401 E.K, 13. Hukuk Dairesi’nin 03.04.1986 gün 1986/1275-1998 E.K ve yine 13. Hukuk Dairesi’nin 06.07.2009 gün 2009/5396-9350 E.K sayılı ilâmları).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında eser sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeden kaynaklanan alacağın karşılığı olarak davalının ..."daki 80.000,00 TL alacağını davacıya temlik ettiği, temlikin ... tarafından kabul edildiği, ancak işin tasfiyesinin kararlaştırıldığı yüklenicinin gerekli işlemleri yapmaması nedeniyle kesin hesabın çıkarılamadığı ve ödenecek bir alacak bulunup bulunmadığının henüz belli olmadığı bildirilerek ödeme yapılmadığı anlaşılmış olup, davalı ödeme yapılmaması üzerine ... hakkında başkaca yasal yollara başvurarak alacağın tahsilini istememiş ve bu konuda hukuksal yollara başvurmaksızın temlik edene karşı bu davayı açmıştır.
Temlik ivazlı olup davacı temliknameye dayalı olarak dava dışı borçluya karşı, tahsil için her türlü girişimde bulunmasına rağmen alacağını tahsil edemediğini ileri sürüp ispatlayamadığı için davacının temlik eden davalıya karşı başvurma hakkı henüz doğmadığından davanın reddi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru olmamış ve kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.