Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3462
Karar No: 2016/4223
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3462 Esas 2016/4223 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/3462 E.  ,  2016/4223 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/12/2015 tarih ve 2015/15-2015/990 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde hesabının bulunduğunu, bu hesabından banka çalışanı ... tarafından usulsüz işlemlerle para çekildiğini, 49.114,43 TL’nin müvekkili tarafından çekilmediği için çalışanının yaptığı usulsüzlükten davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek, 49.114,43 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle toplam talebini 111.316,50 TL"ye çıkartmıştır.
    Davalı vekili, davacı hesabındaki para hareketlerinin davacının iradesi doğrultusunda yapılmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, daha öncesinde yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği bu kararın davacı vekili tarafından temyizi neticesinde eksik araştırma nedeniyle bozulduğu, davalı tarafından davacıya ait hesapta yer alan paraların 13.1.2002-2.9.2002 tarihleri arasında çekildiğinin savunulduğu ancak buna ilişkin dekont asıllarının dosyaya ibraz edilemediği, fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılmasının mümkün olmaması sebebiyle davalı tarafından savunmalarının ispat edilemediği, fotokopi olarak sunulan dekontların geçerli kabul edilmesinde dahi davalı bankanın çalışanı olan banka müdürünün müşterilerinden boşa imzalattığı dekontlar aldığı ve sonrasında bu dekontlar ile usulsüz işlemler yaptığı, bu nedenle hakkında ceza yargılamasının devam ettiği, ceza davasında alınan bilirkişi raporunda da bu durumun teyit edildiği, gerekçesiyle 49.114,43 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacının ıslah talebinin kabulüyle 57.614,40 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, davalı banka nezdinde bulunan davacıya ait hesaptan davacının talimatı olmaksızın dava dışı banka çalışanın tarafından usulsüz çekildiği iddia edilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı adına davalı bankanın ... Şubesi"nde ... nolu yatırım, 139653 nolu vadesiz mevduat hesabı bulunduğu, davacıya ait ... nolu hesaba 14.03.2002 tarihi itibariyle 49.114,43 TL"nin yatırıldığı, bu parayla davacı adına 1016 adet B tipi likit fon alındığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık hesapta bulunan paranın davacının rızası ve bilgisi dahilinde çekilip çekilmediği noktasında toplanmaktadır. Dava konusu hesaba ilişkin ekstreden; 28.05.2002 tarihinde 1.672,51 TL karşılığı 32 adet, 13.06.2002 tarihinde 42.036,72 TL karşılığı 792 adet, 01.07.2002 tarihinde 996,73 TL karşılığı 18 adet 02.09.2002 tarihinde 7.538,77 TL karşılığı 131 adet, 12.12.2002 tarihinde 2.411,29 TL karşılığı 38 adet, 29.05.2003 tarihinde 369,69 TL karşılığı 5 adet olmak üzere toplam 1016 adet fon satımı yapıldığı, 11.03.2004 tarihli yazı uyarınca da davacıya ait ... nolu hesapta 162,28 TL, 139653 nolu hesapta 2.497,98 TL paranın kaldığı sabittir.
    Dosya içerisindeki belgelerden, davacı tarafından 12.12.2002 tarihinde 38 adet fon satışı yapılarak elde edilen paranın aynı şubede bulunan vadesiz hesaba aktarılması, buradan da 2.440,00 TL"nin ... "a ödenmesine yönelik yazılı talimat verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu talimat altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu 10.08.2009 tarihli .. "nce verilen rapor doğrultusunda sabit olup, davacı ve eşi tarafından davalı bankanın müfettişine verilen 04.09.2003 tarihli ifade tutanağında da davalı banka çalışanına bu yönde talimat verildiği hususu ikrar edilmektedir. Öte yandan, davalı banka vekilince dava konusu hesaptan 13.06.2002 tarihinde 42.036,89 TL karşılığında 792 adet likit fon satıldığı, ele geçen paranın 2.182,50 TL"si ile davacı adına 1.500,00 USD alındığı, bakiye 39.860,59 TL"nin de davacının eşi ..."a ait hesaba yatırıldığı savunulmuştur. Davacı ve eşi tarafından banka müfettişine verilen ifadede "Daha sonraki sene biz Türkiye"ye gelince hesabı ..."ya aldığını tutarın da 39.860,00 TL olduğunu söyleyip bize dekontu verdi" şeklinde beyanda bulunulmuştur. ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2004/586 esas nolu dosyasında ... tarafından davalı bankanın ... Şubesi"nde bulunan ... nolu hesabındaki paranın usulsüz çekildiği iddiasıyla dava açılması karşısında, ... tarafından dava konusu edilen paranın davalı savunmasında bahsi geçen ve davacıya ait hesaptan havale edilen meblağ olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu havale işleminin davacının bilgisi ve rızası dahilinde yapılmasa bile sonrasında buna icazet verildiği, davalının eşi tarafından bu paraya ilişkin dava açılmakla bu hususun teyit edildiğinin kabulü gerekir. Açıklanan bu hususlar karşısında, dava konusu hesaptaki paranın 2.411,29 TL ve 39.860,59 TL"lik kısmı yönünden yapılan işlemlerin usulsüz olduğundan söz edilemeyeceğinden bu meblağlara yönelik talebin kabulü doğru görülmemiştir.
    Öte yandan, her ne kadar davalı tarafından dekont asılları dosyaya ibraz edilmemiş ise de, davacı tarafından sunulan dekont fotokopilerindeki imzalara açıkca itiraz edilmediği gibi, davalı ...tarafından yapılan soruşturma sırasında 13.06.2002 tarihli 42.036,74 TL, 26.07.2002 tarihli 996,50 TL, 02.09.2002 tarihli 7.500,00 TL, 29.05.2003 tarihli 370,00 TL meblağlı işlemlere dair dekont asılları üzerinde ... müdürü ..."den bilirkişi raporu alınmış, söz konusu raporda bahsi geçen dekontlarda yer alan imzaların davacının eli ürünü olduğu görüşüne yer verilmiştir. Mahkemece, davalı banka tarafından dekont asıllarının ibraz edilemediği, fotokopi olarak sunulan dekontların delil mahiyetinde kabulü halinde dahi davalı banka çalışanın müşterilerinden boşa imzalı dekontlar alıp sonrasında usulsüz işlemler yaptığı, bu nedenle hakkında açılan cez yargılamasının halen devam ettiği belirtilmiştir. Dava konusu hesabın yatırım hesabı olması ve dava konusu hesaba ilişkin sözleşme uyarınca fon satımına dair işlemler yönünden davacının yazılı talimatlarının da ibraz edilememiş olması karşısında yukarıda bahsi geçen iki işlem haricindeki işlemler yönünden mahkemenin bu kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı ve eşi tarafından davalı banka müfettişine "... Bu hesaptan ..."a ödenmesi için ..."a telefon etmiştim. Emlak vergilerini ödemesi için Mayıs 2002"de 1.297,00 TL ve Aralık 2002"de 2.432,00 TL"yi ...çekip ...."a yatırmıştı. Bu yılda 6.000,00 TL"nin biraz üstünde para çektim ve aynı gün bu paranın 4.825,00 TL"lik kısmı ile vergi yatırdım. Ben başka para çekmedim" şeklinde beyanda bulunulmuştur. Bu beyanlardan dava konusu hesaptan davacının rızası ve bilgisi dahilinde bir takım işlemlerin yapıldığı anlaşılmakta olup, hesap ekstresindeki işlemlerin bir kısmı da tarih itibariyle davacı beyanıyla örtüşmektedir. O halde, mahkemece dava konusu hesap ekstresi ve davacının bahsi geçen beyanı uyarınca ekstrede yer alan işlemlerin hangilerinin rıza ve bilgisi dahilinde yapıldığı davacıdan sorularak, dava konusu hesabın bakiyesi de gözetilmek suretiyle sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyzi eden davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi