1. Hukuk Dairesi 2015/6219 E. , 2017/6119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ... ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, elbirliği halinde malik oldukları ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binadaki katların davalı paydaşlar tarafından kiraya verilerek gelir elde edildiğini ve ikamet etmek suretiyle kullanıldığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ...’ya yönelik davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise; kabulüne karar verilmiştir.
Tarafların miras bırakanları ...’ın kayden maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğu ve muris ..."ın 02.05.2008 tarihinde öldüğü saptanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince; tapuda arsa olarak kayıtlı çekişme konusu taşınmaz üzerinde beş katlı bina bulunduğu dosya kapsamıyla sabittir. Öte yandan,binadaki katlardan birisinde davalı ..."nın oturduğu, diğer katların ise kiraya verildiği ve kira paralarının davalı ... ile davalı ... tarafından birlikte alındığı hususu davalı ..."nın 22.11.2013 tarihli duruşmadaki beyanıyla sabit olduğu gibi davalı ..."in 19.12.2014 havale tarihli dilekçe içeriğinden de anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının ecrimisile hak kazandığı açıktır. Diğer taraftan, kiraya verilerek semere elde edilen yerler yönünden intifadan men koşulunun gerçekleşmesinin aranmayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davalı ..."nın oturduğu kat dışındaki kiraya verilmek suretiyle gelir elde edilen diğer dört kat bakımından miras bırakan ..."ın ölüm tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisilin davacının miras payı oranında davalılar ... ..."dan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Davalı ...’in temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacı ...’nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.