11. Hukuk Dairesi 2015/9316 E. , 2016/4220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/04/2015 tarih ve 2013/297-2015/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ..."a ait konutun müvekkili tarafından ... Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığını, sigortalı konutun üst katında bulunan davalıya ait su tesisatında 31.07.2011 tarihinde meydana gelen kaçak nedeniyle sigortalıya ait ev ve eşyaların zarar gördüğünü, sigortalının başvurusu sonrasında yapılan ekspertiz raporu uyarınca sigortalıya 08.09.2011 tarihinde 17.242,00 TL ödeme yapılarak haklarına halef olunduğunu, bina maliki davalının kusuru nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek 17.242,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler dahilinde açılmadığını, meydana gelen zararın binanın ortak su tesisatından kaynaklandığını, talep edilen zarar bedelinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın çözümü açısından bilirkişi raporu ve itirazlar doğrultusunda ek rapor alındığı, alınan bilirkişi raporu uyarınca hasarın davalıya ait evin temiz su borusunda meydana gelen kaçaktan kaynaklandığı, kaçağın meydana geldiği hattın apartmanın ortak hattı olmadığı, dosya kapsamına sunulan belgeler ve alınan raporlar uyarınca davacıya yapılan ödemenin hasar miktarıyla örtüştüğü, gerekçesiyle 17.242,00 TL"nin 08.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz temyiz etmiştir.
1- Dava, davalı ... şirketinin ... Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği tazminat bedelinin, sigortalının haklarına halef sıfatıyla rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişki 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklanmakta olup, davacı tarafından sigortalının haklarına halef sıfatıyla dava açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Yasa"nın 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu davalar düzenlenilmiş olup söz konusu maddenin “ç” bendinde “Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” denilmek suretiyle özel yasalar nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli addedildiği davaların bu mahkemelerce görüleceği belirtilmiştir. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun ek 1. maddesinde ise “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” denilmek suretiyle Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklanan ihtilafların Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanında bulunduğuna işaret edilmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğinden özünde Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklı somut uyuşmazlık nedeniyle mahkemece görevsizlik kararı verilerek talep halinde dosyanın yetkili ve görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasına girilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.