20. Hukuk Dairesi 2015/3131 E. , 2016/6302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi (Kapatılan )
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., dahili davalı ..., davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 839 parsel 205.46 m2, 101 ada 840 parsel 0454.48 m2, 101 ada 841 parsel 4520.98 m2, 101 ada 842 parsel 1003.41 m2, 101 ada 843 parsel 1057.78 m2 ve 101 ada 844 parsel 2060 m2 yüzölçümüyle, T.Sani 1320 tarih ve 1-2 numaralı tapu kaydı nedeniyle arsa, tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., ... ve ... aleyhine ... Kadastro Mahkemesinin 2006/228 ve 229 sayılı dosyasına verdiği 29.11.2006 havale tarihli dava dilekçesinde; dedesi ..."e ait iken hiç bir hak ve hukuku olmayan davalılar ... ve ... adlarına tespit edilen 101 ada 839, 840, 842, 841, 843 ve 844 sayılı parsellerin tespitlerin iptali ile ..."in tüm mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
... Kadastro Mahkemesinin 2006/340 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili dava takipçisi ... ve arkadaşları aleyhine verdiği 30.11.2006 havale tarihli dilekçesi ile müvekkiline ait 101 ada 839 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına; içerisinde bulunan evin ise müvekkili adına tespit gördüğünü, müvekkilin bu taşınmazı ..."tan bedeli karşılığında 11.06.1986 tarihinde satın aldığını belirterek davalılar adına yapılan tespitin iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
... Kadastro Mahkemesinin 2006/339 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili dava takipçisi ... ve arkadaşları aleyhine verdiği 30.11.2006 havale tarihli dava dilekçesi ile 101 ada 841 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olmasına rağmen davalılar adına; içerisinde bulunan evin ise davacı ile kızı ... adına tespit gördüğünü, bu taşınmazın davacının kaynanası ..."dan satın alındığını belirterek, tespitin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
... Kadastro Mahkemesinin 2006/298 ve 2006/303 Esas sayılı dosyasında davacı ... Yönetimi, ... ve arkadaşları aleyhine verdiği 30.11.2006 havale tarihli dava dilekçesi ile 101 ada 839, 840, 841, 842, 843 ve 844 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu halde, davalılar adına tespit edildiğini bildirerek, tespitin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kabulüne, diğer davacıların davasının reddine, 101 ada 839, 840, 841, 842, 843 ve 844 sayılı parsellerin tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla ... adına tesciline, 101 ada 839 sayılı parsel üzerinde bulunan kargir evin ...
oğlu ..."a ait olduğunun; 101 ada 840 sayılı parsel üzerinde bulunan kargir evin ... oğlu ..."a ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve dahili davalı ... tarafından 841 sayılı parsele; davalı ... vekili tarafından 844 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılan orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların eski tarihli resmî belgelere göre orman sayılan yerlerden olduğu ve tespite esas alınan tapu kayıtlarının 4785 sayılı Kanun karşısında yasal değerinin bulunmadığı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilen 839 ve 840 sayılı parseller üzerinde bulunan evlerin tapu kaydının beyanlar hanesine şerhi yönünde karar verilmiş olması, ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddelerine aykırı ve bu hususların kamu düzenine ilişkin olması karşısında doğru değil ise bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 3. bendinin 7 ve 8. paragraflarında yazılı “Dava konusu ... mevkii 101 ada 839 sayılı parsel üzerinde bulunan kargir evin ..."den olma 01.02.1952 d.lu davacı ..."a ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine" ve "Dava konusu ... mevkii 101 ada 840 sayılı parsel üzerinde bulunan kargir evin ... oğlu ..."a ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine,” cümlelerinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/06/2016 günü oy birliği ile karar verildi.