Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9220
Karar No: 2016/4217
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9220 Esas 2016/4217 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiği iddiasıyla tazminat davası açtı. Mahkeme, davalının marka hakkına tecavüz etmediğini ancak haksız rekabete sebebiyet verdiğini tespit etti ve taleplerin kısmen kabulüne karar verdi. Ancak, mahkeme, reddedilen talep yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği için kararın bu yönde bozulmasına karar verdi.
Kanun maddeleri açıklaması: Fikri ve Sınai Haklar Kanunu'nun 54/1, 55/1, 61, 62/1, 63, 68. Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun'un 4, 5, 6, 7/1, 9/1, 10/1.
11. Hukuk Dairesi         2015/9220 E.  ,  2016/4217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2014 tarih ve 2013/174-2014/285 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi uyarınca müvekkilinin tüp bayiliğini yapmakta iken 24.12.2012 tarihi itibariyle bayilik sözleşmesini feshettiğini, davalının sözleşmenin feshi sonrasında müvekkili şirkete ait boş ve dolu tüpleri bulundurmaya devam ettiğini, bu durumun ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/63 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespit uyarınca belgelendiğini, davalının bu eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti ve men"ine, tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanına ve davalı aleyhine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının iddialarının yersiz olduğunu, tespit dosyasında belirlenen tüplerin müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı ürünlerini ticarete konu etmediğini, manevi tazminat koşulları oluşmadığı gibi talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından yaptırılan delil tespiti sırasında belirlenen davacı şirkete ait ... markasını taşıyan tüplerin ve bu tüplerin içinde yer aldığı araçların davalıya ait olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine rağmen davalının davalıya ait orijinal tüpleri boş olarak müşterilerinden alıp yerine başka firmaya ait tüpleri verdiği, boş tüpleri tespit dosyasında belirlendiği şekliyle bulundurduğu, davalıda bulunan tüplerin orijinal olması nedeniyle davalının eyleminin marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilemeyeceği ancak, bu eylemlerin haksız rekabete sebebiyet verdiği, gerekçesiyle davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu eylemlerin men ve ref"ine, haksız rekabete sebebiyet veren ürünlerin toplatılıp imhasına, 7.500,00 TL manevi tazminatın 17.5.2013 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Ancak, somut uyuşmazlıkta dava konusu talepler yönünden objektif dava birleşmesi söz konusu olup, mahkemece, davalının marka hakkına tecavüzü bulunmadığı kabul edilerek, marka hakkına tecavüzün tespiti ve men"ine ilişkin talebin reddine karar verildiğine göre, reddedilen bu talep yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamış, kararın bu sebeplerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi