14. Hukuk Dairesi 2015/3685 E. , 2015/3517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.05.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar ..., ... ve ..., açılan davayı kabul etmediklerini ve taşınmazların aralarında paylaşılması gerektiğini beyan etmişlerdir.
Davalı ..., taşınmazların satılarak herkesin payını almasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Dava konusu 823 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ... kızı ..."ın davaya katılması sağlanmadan hüküm kurulmuştur. Bu nedenle adı geçen paydaşın veya vefat etmiş ise mirasçılık belgesine göre mirasçıları davaya dahil edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; 823 parsel sayılı taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olup tapuda hisse oranları belli değildir. Dava konusu taşınmazın tedavüllü tapu kaydı, intikaller ve pay temliklerine ilişkin resmi senetler getirtilmediğinden tarafların satış bedelinden alacakları pay belirlenememektedir. Bu nedenle en başından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte tapu kaydı, intikallere ve pay temliklerine ilişkin resmi senetler getirtilerek gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak satış bedelinin paylaştırılması konusunda infaza elverişli bir hüküm kurulmalıdır.
Ayrıca, dava konusu 425 parsel sayılı taşınmaz ... oğlu ... adına ve yine 424 parsel sayılı taşınmaz İbiş oğlu ... ile birlikte ...si adına tapuya kayıtlıdır. Davacı ... oğlu ... ile taşınmazlar maliki ... oğlu ... arasındaki bağ tespit edilmiş değildir. Dava konusu 424 parsel ve 425 parsel sayılı taşınmazların davalı ... oğlu ..."a ait olup olmadığı ya da davacı ile arasında mirasçılık bağı olan başka bir ..."a ait olup olmadığı üzerinde durularak davacının bu anlamda aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Eğer dava konusu bu taşınmazlarda davacının herhangi bir şekilde paylı ya da elbirliği şeklinde mülkiyeti sözkonusu değil ise bu taşınmazlar hakkında açılan davanın aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddi gerekir. Kaldı ki 424 parsel sayılı taşınmazda paylı malik ...ninde davaya katılımı sağlanmadan karar verilmesi de yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 31.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.