20. Hukuk Dairesi 2016/5667 E. , 2016/6270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... parsel sayılı 2269244,96 m2 ve 101 ada 62 parsel sayılı 1837102,60 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. ... taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve 2003 - 2004 yıllarında ağaçlandırma yapıldığını bildirerek tesbitin iptal edilerek orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tescil talebiyle dava açmıştır. Mahkemenin dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile dava konusu 101 ada 62 ve 103 ada 107 parsel sayılı taşınmazların mera niteliğinde orta malı olarak sınırlandırılarak özel siciline tesciline dair verdiği karar;
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.10.2011 tarih 2011/6955-11027 sayılı kararıyla; “mahkemece, görülmekte olan dava mera olan davalı taşınmazların tahsis amacının değiştirilmesine ilişkin olup meraların tahsis amacının değiştirilmesi işlemlerinin idari işlemler olduğu ve idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dava ve dosya kapsamına uygun düşmediği, çekişmeli 101 ada 62 ve 103 ada 107 sayılı parseller kadastro sırasında mera olarak tesbit edilmiş, davacı ..., taşınmazların orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Dava, mülkiyet hakkına ilişkin olup, mülkiyet çekişmelerinden doğan davaların görüleceği yer adli yargı olduğu gereğine” değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüyle 101 ada 62 sayılı parselin (A) ile gösterilen 747681 m2"lik kısmının orman vasfıyla ... adına, kalan 1089421,60 m2"lik kısmının mera niteliğiyle özel sicile yazılmasına, 103 ada 107 sayılı parselin (B) ile gösterilen 156122 m2"lik kısmının orman vasfıyla ... adına, kalan 2113123 m2"lik kısmının mera niteliğiyle özel sicile yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/02/2013 tarih ve 2012/13844 - 2013/1325 Esas ve Karar sayılı ilâamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/02/2013 tarih ve 2012/13844 - 2013/1325 Esas ve Karar sayılı bozma ilâmında özetle; “Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazlar üzerinde 2003 - 2004 yılında orman bakanlığı tarafından ağaçlandırma çalışması yapıldığı anlaşılmakta olup, 2004 yılında yapılan ağaçlandırma çalışmaları sırasında taşınmazlara ait mera tahsis kaydı bulunmadığı gibi taşınmazların o tarihte hali arazi niteliğiyle veya ham toprak niteliğiyle ... adına tapuya
tescilli taşınmazlardan da olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle çekişmeli taşınmazların kadim mera niteliğinde olup olmadığının araştırması gerekir. Mahkemece yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların kadim mera niteliğinde olmadığı saptandığı taktirde; çekişmeli taşınmazların ağaçlandırma çalışmasının yapıldığı 2004 yılında Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve tapusu bulunmayan taşınmazlardan olduğu anlaşıldığından, çekişmeli taşınmazların ... tarafından ağaçlandırılan kısımları tesbit edilerek, bu kısımların orman vasfıyla ... adına, kalan kısımların tesbit gibi mera vasfıyla sınırlandırılmasına karar verilmelidir. Çekişmeli taşınmazların kadim mera vasfında olduğu belirlendiği taktirde, hüküm, sadece davacı ... tarafından temyiz edilmiş olduğundan, ... lehine kazanılmış haklarda gözetilerek hüküm kurulmalıdır.” görüşüyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne,
- ... köyü, 101 ada 62 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişisi ..."un 21/01/2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (H) harfi ile gösterilen 1175706.76 m2"lik taşınmazın orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Haritaya göre (A) harfi ile gösterilen 634032.54 m2"lik taşınmazın kadastro tespiti gibi mera olarak sınırlandırılmasına,
(B) (7650,94 m2), (C) (5136.59 m2), (D) (2651.80 m2), (E) (5288.12 m2), (F) (6635.85 m2) harfleri ile gösterilen taşınmazların davalı parselden ifraz edilerek aynı ada içinde sırası ile parsel numarası verilerek mera vasfı ile sınırlandırılmasına,
- ... köyü 103 ada 107 nolu parselin kadastro tespitinin iptaline, Haritada (A10) ile gösterilen 228784.44 m2"lik taşınmazın orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
(A1) ile gösterilen 229793.63 m2"lik taşınmazın kadastro tespiti gibi mera olarak sınırlandırılmasına,
(A2) (9332.22 m2), (A3) (1801334.67 m2) harfleriyle gösterilen taşınmazların davalı parselden ifrazı ile aynı ada içerisinde yeni parsel numaraları verilerek mera vasfı ile sınırlandırılmalarına, davacı vekilinin fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı ... vekilince redde konu, davalı ... vekilince kabule konu bölümler yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbiti itiraza ilişkindir.
Yörede dava tarihinden önce yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları bulunmamaktadır.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, 11.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen 36/A maddesi ile "kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı Kadastro Mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz" ve 17. madde ile de 3402 sayılı Kadastro Kanununa 11. geçici madde eklenerek, "bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır" hükümleri getirilmiştir.
Bu nedenle hüküm kısmında davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi ile davacı ... davasında haklı çıkması nedeniyle davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesine yanlış anlam verilerek davacı Orman Yönetiminin kabul-red oranı dikkate alınmaksızın eksik harcın tamamından yükümlü tutulması, ayrıca, mera olarak bırakılması uygun görülen taşınmaz bölümlerine ilişkin, mera özel siciline kaydedilmesine karar verilmesi gerekirken hüküm kısmının sadece “mera olarak sınırlandırılmasına” şeklinde bırakılması doğru
görülmemiş ise de bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenlerle, hükmün 1. bendinin 4. paragrafının sonunda bulunan “... mera vasfı ile sınırlandırılmasına” ibaresinden sonra gelecek şeklinde “ve mera özel siciline kaydedilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilmesine, yine hüküm fıkrasının vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin 5, 6, 7 ve 8. bentlerinin hükümden çıkartılarak bunların yerine, “5- Davacı Orman Yönetiminin davasının kısmen kabul (%66), kısmen red (%44) edildiği gözetilerek, reddedilen bölüme karşılık gelen 14.810,64.-TL nispi harçtan başlangıçta alınan 12.10.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14.798,54.-TL nispi karar ve ilâm harcının davacı Orman Yönetiminden alınarak Hazineye irad kaydına, kabul edilen bölüm yönünden ise davalı ... harçtan muaf olduğundan, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,” “6- 6099 Sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına”, “7- Davanın kısmen reddolunduğu ve davalı Hazinenin kendisini bir vekille temsil ettirdiği gözetilerek 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereğince takdiren 1.000,00.- TL vekâlet ücretinin davacı Orman Yönetiminden alınarak davalı Hazineye verilmesine,” “8- Mahkemece re"sen yapılan 12.00 TL tebligat giderinin davanın niteliği gereği davacı Orman Yönetiminden alınarak Hazineye irad kaydına” cümlelerinin yazılması suretiyle ve hükmün 6100 sayılı Kanun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/06/2016 günü oy birliği ile karar verildi.