17. Hukuk Dairesi 2016/93 E. , 2018/10395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki aracıyla, davacının idaresindeki araca çarpması sonucu oluşan kazada davacının yaralandığını, yüzünde sabit izler kaldığını, davacının bu bedensel zarar nedeniyle manevi zarar gördüğünü, davalının kazada tam kusurlu olduğunu belirterek 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının kazada kusuru bulunmadığını, ceza soruşturmasında davacının şikayetçi olmaması nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini ve davacının tazminat talep hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davanın taraflarının sıfatı, davalı aracının trafik sigortacısının ihbar edilen sıfatıyla davanın tarafı haline gelmediği dikkate alındığında, davada mahkemenin görevli olmasına; davacının, ceza soruşturması kapsamında, sadece suça ilişkin şikayetinden vazgeçmesi ve şahsi
haklarından açıkça vazgeçmemesine göre, hukuk mahkemesinde maddi ve manevi tazminat talep hakkının devam etmesine; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 511,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.