3. Ceza Dairesi 2014/37772 E. , 2014/42470 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KD - 2014/283384
MAHKEMESİ : Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/02/2011
NUMARASI : 2008/66 (E) ve 2011/88 (K)
Dairemizin 26/12/2013 tarih ve 2013/11321 E, 2013/48922 K sayılı onama ve düzelterek onama kararı ve bu karardan sonra itiraz üzerine, katılan sanık H.. P.. hakkında verilen 27.12.2014 tarih ve 2014/5868 E, 2014/8134 K sayılı onama kararlarına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 31/10/2014 tarih 2014/283384 sayılı itiraz ve maddi hata düzeltme talepli yazısı ile,
A) Katılan sanık H.. P.. hakkında verilen hükmün sehven temyiz incelemesi dışında kalmış olduğu gerekçesiyle hakında verilen hükmün temyiz talebi hakkında bir karar verilmesi,
B) a) Katılan sanık H.. P.."un M.. K.."e karşı kasten yaralama eylemini gerçekleştirdiğine dair olayın taraflarına ait açık bir anlatım bulunmadığı gibi, katılan sanığın bu yönde bir ikrarı da yoktur. Katılan sanık hakkında açılan kamu davası iddianamede yer alan "M.. K.. ise hastane bahçesinde kendisine kimin vurduğunu görmediğini belirttiği, ancak hastane içinde H.. P.. ile kavga ettiğinin anlaşıldığı bu nedenle H.. P.."un vurduğunun değerlendirildiği" ifadesinden anlaşılacağı üzere bir varsayıma dayanılarak açılmıştır. Sanığın bu eylemi
gerçekleştirdiği kabul edilse bile en az iki araçla hastaneye gelen toplam 10 kişiden oluşan karşı tarafın araçlarından iner inmez Paksoy ailesine mensup kişilere sopa ile saldırdığı tarafsız polis memuru tanıklarca ifade edilmekle aralarında M.. K.."in de bulunduğu çok sayıda kişinin saldırısına uğrayan katılan sanığın bir kez M.. K.."e vurması eyleminin yasal savunma şartları yönünden değerlendirilmesi gerektiği de açıktır. Zira H.. P.. ilk olayda yoktur ve oğlu Murat ve yeğenlerinin bulunduğunu öğrenmesi üzerine ikinci olay yeri olan hastaneye gelmiştir. İlk olay veya öncesinde Karanfil soyadlı katılan sanıklar ve diğer sanıklarla teması olmamasına ve tanık anlatımına göre bu kişilerin araçtan iner inmez Paksoy ailesi mensuplarına saldırması karşısında herhangi bir haksız hareketinden de bahsedilmesi mümkün değildir. Bu nedenle bu sanık yönünden mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
b) Yerel mahkemenin yukarıda yazılı somut olaya ilişkin ulaştığa hükme hangi delillere göre ulaştığı, sanıkların sabit görülen fiillerinin ne olduğu ve kime karşı gerçekleştirildiklerinin yer almadığı, bunun yerine yasanın aradığı hususları içermeyen soyut ve genel bir kabule göre tüm sanıkların üzerilerine atılı suçları işlediklerinin kabul edildiği ve haklarında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında Zekeriya"nın Yeri adlı kahvehane önünde meydana gelen ilk olayın çıkış nedeni dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Taraflar arasındaki husumetin kaynağı araştırılmadığı gibi Katılan sanıklar M.. P.. ve diğerleri müdafiinin dosyada örneği bulunan ve soruşturma şamasında verildiği anlaşılan bila tarihli dilekçesinde bu olayla ilgili olarak 12 kişinin adlarını tanık olarak Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdiği, ancak bu tanıkların Başsavcılık ve Mahkemece dinlenmedikleri, bu nedenle olayın çıkış neden ve şeklinin tam olarak belirlenemediği anlaşılmıştır. Yerel Mahkemece bu tanıklar dinlenerek ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenmesi, bu belirlenemediği takdirde her iki taraf hakkında da haksız tahrik hükmünün uygulanmasına karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurması nedeniyle de anılan mahkumiyet hükümlerinin bozulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Hükümde, cezalandırılmasına karar verilen sanıkların eylemlerinin kime karşı gerçekleştirildiğine dair bir saptama yer almamıştır.
Ancak müşteki şüpheliler hakkında uygulanması istenen yasa maddeleri belirtilirken M.. P.."un basit yaralama suçlarının mağdurları olan Orhan ve H.. K.. dışındaki aynı suçtan diğer mağdurun kim olduğunun iddianamede belirtilmediği, keza T.. P.."un basit yaralama suçlarının mağdurları olan Orhan ve H.. K.. dışındaki aynı suçtan diğer mağdurun kim olduğunun belirtilmediği, İ.. K.., M.. K.. ve H.. K.."e atılı iki ayrı basit yaralama suçunun mağdurlarından sadece H.. P.."un iddianamede belirtildiği, diğerinin kimliğini iddianame anlatımından anlaşılamadığı, N.. K.."e atılı üç ayrı basit yaralama suçundan sadece H.. P.."a yönelik eylemin iddianamede anlatıldığı, diğer iki mağdurun kim olduğunun iddianame metninden anlaşılamadığı, Bahattin oğlu M.. K.."in ise kimi yaraladığının iddianame metninden anlaşılamadığı görülmüştür.
c)Katılan sanık N.. K.."in yüzde sabit ize neden olan yaralanmasının katılan sanık M.. P.. tarafından gerçekleştirildiğinin katılan sanıklar Necati, Mustafa oğlu Cemal Karanfil, Bahattin oğlu C.. K.. ve M.. K.. tarafından açıkça ifade edildiği, diğer sanıkların bu eyleme iştirak ettiğine dair açık bir ifade bulunmadığı mahkemece bu iştirakin şekli ve niteliği açıklanmadan Tuğrul ve H.. P.."un da cezalandırılmalarına karar verdiği, N.. K.."in iddianamede yazılı H.. P.."a karşı eyleminden başka dosya kapsamından ilk olayda T.. P.."a karşı tekme atmak suretiyle gerçekleştirdiği ikinci bir eyleminin tespit edilebildiği fakat üçüncü eylemin mağdurunun kim olduğunun anlaşılamadığı nedeniyle, hükme yeterli olmayan eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle, Dairemizin onama ve düzelterek onama kararlarının kaldırılması talebiyle 6352 sayılı Yasanın 99. maddesiyle ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 308/2-3. bentleri ile 5320 sayılı Kanunun geçici 5. maddesi uyarınca, dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 31/10/2014 tarih 2014/283384 tarih ve sayılı İTİRAZININ KABULÜNE,
2) Dairemizin 26/12/2013 tarih ve 2013/11321 E, 2013/48922 K sayılı kararı ve 27.02.2014 tarih ve 2014/5868 E, 2014/8134 K sayılı onama ve düzeltilerek onama kararlarının KALDIRILMASINA,
3) Mahalli mahkemece verilen hükmün incelenmesinde;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
İddianamede gösterilen sevk maddeleriyle olayda anlatılan eylemin özelliğine ilişkin anlatım arasında uyumsuzluk bulunduğu hallerde, suç niteliğinin belirlenmesinde, iddianamedeki anlatımın esas alınması gerektiği dikkate alınarak,
a) Sanık M.. P.."un, mağdurlar O.. K.. ve H.. K.."i yaralamaktan dolayı, iddianamede belirtilen anlatıma göre, bu her iki suç yönünden hüküm kurulması gerekirken, mağduru belirsiz 3 kişiyi yaralamaktan hüküm kurulması,
b) Sanık T.. P.."un, mağdurlar O.. K.. ve H.. K.."i yaralamaktan dolayı, iddianamede belirtilen anlatıma göre, bu her iki suç yönünden hüküm kurulması gerekirken, mağduru belirsiz 3 kişiyi yaralamaktan hüküm kurulması,
c) Sanıklar H.. K.., İ.. K.. ve M.. K.."in mağdur H.. P.."u yaralamaktan dolayı, iddianamede belirtilen anlatıma göre, bu suç yönünden hüküm kurulması gerekirken, mağduru belirsiz 2 kişiyi yaralamaktan hüküm kurulması,
d) Sanık N.. K.."in mağdurlar H.. P.. ve T.. P.."u yaralamaktan dolayı, iddianamede belirtilen anlatıma göre, bu her iki suç yönünden hüküm kurulması gerekirken, mağduru belirsiz 3 kişiyi yaralamaktan hüküm kurulması,
e) Sanık Bahattin oğlu C.. K.."in iddianamedeki anlatıma göre kimi yaraladığı belirtilmediği ve bu yönde bir saptama yapılmadığı halde belirsiz kişiyi yaralamaktan hüküm kurulması,
f) Sanık Mustafa oğlu C.. K.."in mağdurlar T.. P.. ve H.. P.."u yaralamaktan dolayı, iddianamede belirtilen anlatıma göre, bu her iki suç yönünden hüküm kurulması gerekirken, mağduru belirsiz 3 kişiyi yaralamaktan hüküm kurulması,
g) Sanıklar T.. P.. ve H.. P.."un mağdur N.. K.."i çehrede sabit eser bırakacak şekilde, ne şekilde yaraladığı hususu açıklığa kavuşturulmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile bu sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
h) Sanık H.. P.. hakkında tekerrür hükümleri uygulanmışsa da sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde, söz konusu Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.11.2004 gün ve 2004/42-98 sayılı ilamı ile tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle, 1412 sayılı CMUK’un 305/2. maddesi gereğince kesin olduğu ve aynı yasanın 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olmayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi gereğince, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
ı) Katılan sanıklar, müşteki sanık, katılanlar ve sanık arasında suç tarihinde meydana gelen kavgalarda, kavga nedeniyle haklarında mahkumiyet hükmü kurulan tarafların aralarında dosyaya yansımış eskiye dayalı bir husumet olduğunun tespit edilmesi ve ilk haksız hareketin kimden geldiğinin anlaşılamaması durumunda, CGK"nin 22.10.2002 gün ve 2002/4-238 E. ve 2002/367 sayılı kararı gereği kasten yaralama eylemi nedeniyle haklarında mahkumiyet hükmü kurulan tüm sanıklara haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı, katılanlar, E.. P.., katılan sanıklar Murat, Hakkı, Tuğrul, H.. P.. vekili, O.. K.., İ.. K.., C.. K.., N.. K.., C.. K.., M.. K.., H.. K.., A.. B.., G.. S.. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.