11. Hukuk Dairesi 2015/8271 E. , 2016/4198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2015
NUMARASI : 2014/1126-2015/201
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/03/2015 tarih ve 2014/1126-2015/201 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 12.04.2016 günü hazır bulunan davacı vekili ....... ile davalı vekili inlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı .arasında imzalanan sistem bağlantı anlaşmaları ve sistem kullanma anlaşmalarının ....."a ceza faturası düzenleme imkanı veren 10. maddesinin ... tarafından yanlış uygulandığını, 29.11.2010 tarihli yazı ve ekli 26.11.2010 tarihli ceza faturası ile 166.315,81 TL ceza kesildiğini, fatura bedelinin ihtirazi kayıtla 04.01.2011 tarihinde ödendiğini, davalının fiber cezası uygulayabilmesi için .. tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında üç defa veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açılması ve davalının ihlal cezası talep edebilmesi için müvekkiline ihlalin düzeltilmesi hususunda süre veren ihtar göndermesi gerektiğini, davalı ....."ın böyle bir ihtar göndermediğini ileri sürerek, 166.315,81 TL"nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, anlık olan fider açma için önceden uyarı yapılmasının mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava özel hukuk alanında düzenlenmiş sözleşmeden kaynaklandığından yargı yolu itirazının yerinde görülmediği, fider açma ihlallerinin gerçekleştiği saptanmış bulunmakla beraber ihlal nedeniyle davacıya uyarıda bulunulup süre verilmesi gerekirken bu şekli koşulun yerine getirilmediği, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen emsal dosyalarda da ihtar çekilmesi gerektiği belirtilmekle aksi yöndeki savunmaya itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8.520,03 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.