13. Hukuk Dairesi 2016/18594 E. , 2019/8641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, davalıyı vekil olarak temsil ettiğini, görevini özenle yerine getirmesine rağmen haksız olarak azledildiğini ileri sürerek; hakettiği vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 7.129,99 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir
1-Davacı, haksız azil nedenine dayalı olarak vekalet ücretinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı avukat azlin haksız olduğunu ileri sürerken, davalı ise azlin haklı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, yargılama aşamasında üç ayrı bilirkişi raporu alınmıştır. 16.04.2014 tarihli raporda; davacının alacağı 10.475.31 TL olarak hesaplanmış, 27.11.2014 tarihli kök rapor ve 30.03.2015 tarihli ek raporda davacının vekalet ücret alacağı 3.499.84 TL olarak hesaplanmış, hükme esas alınan 14.08.2015 tarihli raporda ise 7.129.99 TL vekalet ücret alacağı hesaplanmış olup, alınan tüm raporlara taraflar itiraz etmiştir. Mahkemece, 24.11.2015 tarihli celsede dosyada birbirinden farklı ve tek bilirkişiden alınmış 3 adet bilirkişi raporu bulunmakla raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek ve dosyadaki uyuşmazlığa yönelik rapor düzenlemek için dosyanın Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Kürsüsünden 2 Akademisyen ile 1 Serbest Avukattan oluşan heyete tevdi ile bilirkişi raporu aldırılmak üzere ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına, bilirkişilere 500"er TL ücret takdirine, bilirkişi ücretleri ve dosyanın gidiş dönüş masraflarının yatırılması için davacıya 2 haftalık kesin süre verilmesine, karar verilmiş, verilen ara karara davacı yanca itiraz edilerek ara karardan dönülmesi istenilmiştir. Mahkemece, dosya kapsamında alınan ve birbiri ile uyuşmayan bilirkişi raporlarını düzenleyen bilirkişilerin aynı eğitim ve mesleğe sahipken farklı değerlendirmeler yaptığı, bu çelişkinin hakimlikçe değerlendirilerek giderilmesinin bilirkişi müessesesinin ruhuna ve varoluş nedenine aykırı olduğu, birbiri ile çelişkili bilirkişi raporlarından herhangi birine üstünlük tanınmasını gerektirecek neden bulunmadığı heyet halindeki bilirkişi kurulundan rapor alınması zorunluluk haline geldiği, bilirkişi ücretinin davacı tarafça karşılanmasına yönelik kararda da isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının ara karardan dönülmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı yanca masraf yatırılmaması nedeniyle mahkemece 14/08/2015 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile, 7.129,99 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de, alınan üç rapordan herhangi birine üstünlük tanınamayacağına ilişkin ara karar kurduktan sonra, masraf yatırılmadığı için anılan ara karardan dönülmek suretiyle alınan son rapora göre hüküm kurulması doğru değildir. Kaldı ki; mahkemece itibar edilen ve hükme eses alınan rapor eksik incelemeye dayalı olup, eksik ve yetersiz rapor bu haliyle hükme esas alınamaz. HMK’nın 324.maddesine göre, taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır. Delil avansına yönelik ara kararında mahkemece, hangi delil için ne miktarda avans yatırılacağı açıkça belirtilmeli ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekir. Hal böyleyken mahkemece, ...K"nın 324. maddesi uygulanmak ve kesin süreye ilişki ihtarat usulüne göre yapılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ve itirazlarını da karşılar şekilde bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
peşin alınan 124,76 TL harcın davacıya, 122,26 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.