20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5936 Karar No: 2016/6244 Karar Tarihi: 02.06.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5936 Esas 2016/6244 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/5936 E. , 2016/6244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... ... Asliye Ticaret ve ... ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 17.04.2014 tarihli dilekçe ile davalı ..."in hile ve tehdit ile kısıtlı ..."ya davalı şirketten ihtiyaç kredisi çektirdiğini ileri sürerek kredi işlemlerinin iptali, kredi borcunun olmadığının tespiti ile kredi taksiti olarak emekli maaşından yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi, "Dava dilekçesindeki iddialardan taraflar arasında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... .... Tüketici Mahkemesi ise "Davacının, tüketici sıfatının bulunmadığı, işlemin tüketici işlemi olmadığı, haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği" gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca, bu Kanunun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla “Mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemi” kanun kapsamındadır. Kanunun 23/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 4077 sayılı Kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla” edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem” olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda, taraflar arasında sözleşme ilişkisi mevcut olup; taraflar, 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici ve satıcı/sağlayıcı sıfatlarına haiz bulunduklarından, anılan Kanunun 73/1. maddesi uyarınca bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Sözleşmenin geçerli olup olmadığını değerlendirme görevi de tüketici mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... .... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.