12. Ceza Dairesi 2016/12470 E. , 2018/12351 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık ... hakkında; TCK"nın 85/2, 62, 51. maddeleri gereğince mahkûmiyet Sanık ... hakkında; Ceza verilmesine yer olmadığına,
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii, müştekiler vekilleri ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından, sanık ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar ise mahalli Cumhuriyet savcısı ile müştekiler ..., ..., ..., ..., ve ..., vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan müştekilerin şikayetçi olduklarını beyan etmelerine karşın usulüne uygun katılma kararı verilmediği, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz haklarının bulunduğu kabul edilerek, yargılama aşamasında vekilleri aracılığıyla davayı takip eden ve vekili aracılığı ile hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müştekilerin 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, vekillerinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
1-Sanık ... hakkında kurulan hükümde; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; sanık ..."ın tali kusurlu olarak, üç kişinin ölümüne, bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde, bir kişinin ise nitelikli şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak, hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, alt sınırdan ceza tayin edilmesi,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükümde, asli kusurlu olarak sebep olduğu kaza neticesinde sanığın aracında bulunan oğlu ... ile birlikte dünürü ... ile dünürünün oğlu ..."nın da vefat ettiği, TCK"nın 22/6-1. cümlesinin uygulanabilmesi için taksirle hareket sonucu neden olunan neticenin, münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açması gerektiği, her ne kadar oğlu bakımından bu hükmün uygulanabilirliği bulunmakta ise de, dünürü ve dünürünün oğlunun ölümüne de neden olması nedeni ile sanık hakkında TCK’nın 85/2. maddesine göre temel cezanın belirlenmesi ve temel cezanın belirlenirken TCK"nın 61. maddesinde belirlenen bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki adalet, hakkaniyet ve orantılılık ilkesi gözetilerek, mahkumiyet hükmü kurulması gerekir iken, koşulları oluşmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 22/6. maddesi uyarınca yazılı şekilde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3-Kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Katılanlar ..., ..., ..., ..., ve ..."ın isimlerinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının, sanık müdafii, katılan sanık müdafii ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.