13. Hukuk Dairesi 2016/18556 E. , 2019/8638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 461 parsel sayılı taşınmaza tarımsal ürünler ektiğini davalıdan Köylüm F1 (üçgül) biber fidesi aldığını, ürünlerin yetişip hasat zamanı geldiğinde biberlerin farklı nitelikte olduğu ve piyasada değer görmeyen nev"ide biber olduğunu, davalı tarafın farklı nitelikte biber tohumu verdiğini, bu nedene zararının olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL"nin ve tespit giderinin davalı taraftan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 12.08.2014 tarihli dilekçeyle delil tespiti isteminde bulunmuş ve 461 parsel sayılı taşınmaza tarımsal ürünler ektiğini davalıdan davalıdan Köylüm F1 (üçgül) biber fidesi aldığını, ürünlerin yetişip hasat zamanı geldiğinde biberlerin farklı nitelikte olduğu ve piyasada değer görmeyen farklı nevide biberler olduğunu ileri sürerek zararın tespitini istemiştir. Keşif sırasında, tespiti istenen taşınmazın 461 sayılı parsel olmadığı 460 sayılı parsel olduğunun tespit edilmiş ancak 26.08.2014 fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazın 461 nolu parsel olduğunu rapor etmiştir. Davacı 30.01.2015 havale tarihli dava dilekçesinde, 461 parsel sayılı taşınmaza tarımsal ürünler ektiğini davalıdan Köylüm F1 (üçgül) biber fidesi aldığını, ürünlerin yetişip hasat zamanı geldiğinde biberlerin farklı nitelikte olduğu ve piyasada değer görmeyen farklı nevide biberler olduğunu, davalı tarafın farklı nitelikte biber tohumu verdiğini, bu nedene zararının olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL"nin ve tespit giderinin davalı taraftan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada, fen bilirkişisinden hangi parselde keşif yapıldığının tespiti için ek rapor istenmiştir. 17.12.2015 tarihli ek raporda fen bilirkişisi; ilk raporda parsel numarasının sehven 461 olarak bildirildiği, tespit yapılan taşınmazın 460 nolu parsel olduğunu rapor etmiştir. Ek raporun dosyaya ibrazından sonra davacı taraf dava konusu taşınmazın 460 parsel olduğu, dava dilekçesine sehven 461 nolu parsel yazıldığını bildirmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen bilirkişi raporuna göre keşif yapılan yerin 460 parsel olduğu, bilirkişi raporlarının 460 parsele ilişkin düzenlendiği, 461 parsele ilişkin herhangi bir tespit dosyası, bilirkişi raporu vs bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, hükümden önceki dönemde maddî hataların düzeltilmesi, HMK"nın 183. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre, hükümden önceki dönemde, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.
Davacının davanın konusu olarak gösterdiği gayrimenkulün yerine başka bir gayrimenkulü dava konusu ettiği, bunu da maddi hata ile düzeltme dilekçesiyle mahkemeden talep ettiği anlaşılmış olup, mahkemece, HMK"nın 183. maddesi nazara alınmak suretiyle davacının maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin talebi dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.