14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4134 Karar No: 2015/3474 Karar Tarihi: 30.03.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4134 Esas 2015/3474 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/4134 E. , 2015/3474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2012 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastrol yola elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların yola elattıkları sabit görülmüş ancak tecavüzlü yapıların yapımı üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra açılan davanın iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizce karar "...Davalıların, kadastrol yolun (A) ve (B) ile gösterilen kesimlerine duvar çekmek suretiyle tecavüzde bulundukları ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/194 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonucunda düzenlenen 23.10.2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinden açıkça anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi ..." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulup davanın kabulüne davalıların 361 ada ile 347 ada arasındaki yola müdahalelerinin men"ine ve kal"ine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olaya gelince; HMK 297/2. maddesi gereğince açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde mahkemece yola müdahalenin önlenmesine ve kal"ine karar verilen bölümlerin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.