21. Hukuk Dairesi 2006/20808 E. , 2007/7270 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Hopa Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Tarih : 26.07.2006
No : 121-206
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava iş kazası sonucu ölen sigortalının mirasçılarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece TEDAŞ yönünden husumet yokluğundan istemin reddi ile diğer davalı yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir
Olay tarihinde davacının işvereni olan TEDAŞ Genel Müdürlüğü’nün iş kazasından sonra yeni bir tüzel kişilik oluşturarak kazanın meydana geldiği işyerini bu tüzel kişiliğe devir ettiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Ticari işletmenin devri halinde, devirden önceki borçlardan devir edenin de, devir alanla birlikte müteselsilen sorumlu olması Yasa gereğidir. Mahkemece B.K."nun 179 maddelerine aykırı olarak davalılardan TEDAŞ Genel Müdürlüğü’ne yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Diğer yandan dava, nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşürülmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Bu bakımdan, davanın niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, gelir bağlanmış ise, bildirilen miktarın, tazminattan düşülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön, hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahibine, gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine dava açması yönünde önel verilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır. Başka bir anlatımla, hak sahibi tarafından Kurum aleyhine açılan davada, 506 sayılı yasanın 24. maddenin öngördüğü koşulların oluşmadığının saptanması durumunda, hak sahibine, gelir bağlanmayacağı giderek, hak sahibinin, destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkına sahip olmayacağı açık seçiktir.
Somut olayda olayın iş kazası sayılmaması nedeni ile davacılara kurum tarafından gelir bağlanmadığı SSK"nun 06.04.2006 tarihli yazısından anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu maddî ve hukukî olgular çerçevesinde mahkemece yapılacak iş, davanın niteliği göz önünde tutularak davacıya, zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığının tesbiti, olayın iş kazası sonucu sayılması halinde, sürekli iş göremezlik oranının saptanması ve buna bağlı olarak 506 sayılı yasanın değişik 23. maddesi gereğince davacı eş ve çocuklara gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine dava açması yönünde önel verilmek ve bu dava sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekili ile dahili davalı Ç. Elektrik Dağıtım A.Ş vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 30.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.