6. Ceza Dairesi 2020/327 E. , 2020/592 K.
"İçtihat Metni"Yağma suçundan sanıklar ..., ... hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin ADANA 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27/09/2011 tarihli ve 2009/29 Esas, 2011/325 Karar sayılı hükmün sanıklar savunmanları tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09.05.2016 günlü ve 2013/21558 Esas, 2016/3982 Karar sayılı ilamı ile Onama yolundaki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/02/2020 günlü ve KD-2017/2993 sayılı yazısı ile itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK"nin 6352 sayılı Yasanın 99.maddesi ile değişik 308.maddesi gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/02/2020 günlü ve KD-2017/2993 sayılı yazılarında özetle;
"Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi 27/09/2011 günlü, 2009/29 esas, 2011/325 karar sayılı ilamında, suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... ve ... hakkında, mağdur ..."e yönelik ve iddianamede 6. olay olarak nitelendirilen eylem nedeniyle TCK 149/1-c-d, 168/2-3, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesi 09/05/2016 günlü, 2013/21558 esas, 2016/3982 Karar sayılı ilamıyla, SSÇ ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünü onamış; SSÇ ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükmünü ise yargılama giderlerinde yapılan bir hata nedeniyle bozmuştur.
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı sonrası yapılan yeniden yargılamada, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi 22/11/2016 günlü, 2016/269 - 420 Esas-Karar sayılı ilamında SSÇ ... ve ... hakkında, bir önceki hükümden farklı olarak değer azlığını kabul etmiş ve TCK 149/1-c-d, 150/2, 31/3, 168/2-3, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına hükmetmiştir. Bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 27/01/2020 günlü, 2017/1029 esas, 2020/142 karar sayılı ilamıyla, SSÇ ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünü onamıştır.
Yukarıda kısaca özetlendiği üzere, mağdur ..."e yönelik 16/11/2008 tarihli yağma ile ilgili olarak, suça sürüklenen çocuklar suçu birlikte işledikleri halde, yapılan yargılamalar sonrası, almış oldukları cezalarda farklılıklar meydana gelmiştir. SSÇ ... ve ... hakkında aynı eylem ile ilgili olarak 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına hükmolunmuş ve bu ceza kesinleşmiş iken; SSÇ ... ve ... hakkında aynı eylem ile ilgili olarak 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına hükmolunmuş ve bu ceza kesinleşmiştir.
Aynı eyleme farklı cezaların verilmesi, toplumun adalet anlayışına, hakkaniyet ve eşitlik ilkesine aykırı olduğundan, bu hususun düzeltilmesi için itiraz yoluna gidilmiştir.
Bu itibarla, Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 09/05/2016 günlü, 2013/21558 esas, 2016/3982 Karar sayılı onama kararının kaldırılması ve Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/09/2011 günlü, 2009/29 esas, 2011/325 karar sayılı ilamının bozulması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,
1-İtirazımızın KABULÜNE,
2-Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 09/05/2016 günlü, 2013/21558 esas, 2016/3982 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3-Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/09/2011 günlü, 2009/29 esas, 2011/325 karar sayılı ilamının BOZULMASINA,
4-İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi" şeklinde itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
Mağdur ..."e yönelik 16/11/2008 tarihli yağma eylemi ile ilgili olarak, suça sürüklenen çocuklar suçu birlikte işledikleri halde, yapılan yargılamalar sonrası, almış oldukları cezalarda farklılıklar meydana geldiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde olduğu anlaşılmakla;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2-Dairemizin 09/05/2016 günlü, 2013/21558 esas, 2016/3982 Karar sayılı ilamının diğer yönlerinin korunmasına,
Ancak;
Sanıklar ... ve ... hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesinde;
Sanıkların özgüledikleri kastın bir miktar para, telefon kontörü veya sigara olduğu dikkate alınmadan; hükmün 6. sırasında bulunan olayda, ne kadar para ve kontör talep edildiği açıklattırılıp, sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 150/2. maddesinin uygulanma koşullarının karar yerinde tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.