Özet:

Mahkemenin Asliye Ceza Mahkemesi olduğu, suçun iftira olduğu ve sanığın mahkum edildiği belirtiliyor. İftira suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmek gerektiği açıklanıyor. Somut olayda katılan tarafından darp edildiği iddiasıyla şikayette bulunan sanığın, doktor raporuna göre basit tıbbi müdahale ile yaralandığı ve tanıkların kimsenin vurmadığını belirttiği belirtiliyor. Şikayetin maddi vakıalara dayanması nedeniyle Anayasanın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu ve eylemin kanunen suç oluşturmadığı sonucuna varılıyor. Sanığın beraat ettirilmesi gerektiği ancak yazılı şekilde mahkum edildiği söyleniyor. Bu sebeple kararın bozulduğu ve 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince uygulanması gerektiği bildiriliyor.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Anayasa'nın 74. maddesi: \"Herkes, kamu görevlilerinin yaptıkları işlemlere karşı herhangi bir zarar ve ziyan görmeden kendini savunmak, şikayet ve başvuru yapmak hakkına sahiptir.\"
- 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi: \"Kararlar kanunlara uygun olmadığı takdirde, Yargıtay bozmayı kararlaştırır.\"
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi: \"Bozma kararları, yerel mahkemece incelenmek üzere dosyası ile birlikte yetkili mahkemeye gönderilir.\"