20. Hukuk Dairesi 2015/9528 E. , 2016/6216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... mevkii 125 ada 2 parsel sayılı, 428,56 m2 yüzölçümlü taşınmaz dubleks bina ve arsası vasfıyla davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, davalı adına tapuda kayıtlı taşınmazın tamamının 12.05.1970 tarihinde kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığını belirterek taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle seri bazda tescilli orman tapusu bulunduğundan taşınmazın tapusunun tapu kütük sayfasının kapatılması suretiyle iptali, davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesi ve karar kesinleşinceye kadar taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemleriyle dava açmıştır.
Mahkemece; men"i müdahale davasının esastan reddine, ... mevkinde kain 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler ..."e ait 24/03/2015 tarihli raporda "2/A" rakam/harfi ile sembolize edilen 327,29 m²"lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının tapu kütük sayfasının kapatılması suretiyle iptaline, anılan taşınmazın "2/B" rakam/harfi ile sembolize edilen kısmına yönelik tapu iptali isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1969 yılında 6831 sayılı Kanuna göre Demirli Serisi Devlet Ormanına ilişkin olarak seri usûlde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 25.10.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B çalışması vardır.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş, davacının dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın orman olarak tapu kaydı olduğunu beyan etmesine rağmen bu tapu kaydı araştırılarak dosya arasına getirtilmemiş; mahkemece yapılan ilk keşif sonucunda fen ve uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 234,88 m2"lik bölümü tahdit dışında orman sayılmayan, (B) harfi ile gösterilen 193,89 m2"lik bölümünün orman kadastro sınırları içerisinde kalan orman sayılan yerlerden olduğu, 2. keşif sonrasında düzenlenen orman bilirkişiler kurulu raporlarında (A) harfi ile gösterilen 327,29 m2"lik bölümü tahdit içinde kalan ve orman sayılan, (B) harfi ile gösterilen 101,27 m2"lik bölümünün ise orman kadastro sınırları dışında kalan ve orman sayılmayan yerlerden olduğu tahdit haritasının uygulaması ile saptanması sonucunda mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden kurul
raporu doğrultusunda karar verilmiş, bir örneği dosyada bulunan orman tahdit haritasındaki 198, 199, 200, 201, 202 ve 203 OS noktaları ile hükme dayanak alınan kurul raporundaki bu noktalar arasında açı, mesafe, eğim bakımından bir benzerlik bulunmamasına rağmen tahdit haritası ile bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmemiştir.
Kural olarak; bir yerde orman kadastrosu yapılıp kesinleşmişse bir taşınmazın öncesinin niteliği ve hukukî durumu kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması suretiyle çözümlenir. Dava Orman Yönetimi tarafından kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle açıldığına göre hukukî sorunun tahdit haritasının usulüne uygun olarak uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekirken tahdit haritası ile çelişen rapora dayanılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
O halde mahkemece yapılacak iş; kesinleşen orman kadastro haritası ile geniş kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek çekişmeli taşınmaz ile çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlarla birlikte gösterecek şekilde aşağıda belirtilen yöntemle usûlünce uygulama yapılarak çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları içinde ve dışında kalan bölümleri duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptandıktan sonra istemle bağlı kalınarak bir karar vermekten ibarettir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası 1/10.000 ve 1/25.000 ölçeklerine ayrı ayrı denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan 198, 199, 200, 201, 202 ve 203 numaralı orman tahdit sınır (OTS) noktalarını da gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek ve önceki çelişkileri giderecek biçimde saptanmalı; 198, 199, 200, 201, 202 ve 203 numaralı orman tahdit sınır (OTS) noktalarının 1970 tarihli ilk orijinal tahdit haritasındaki açı, eğim ve mesafeleri dikkate alınmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı Orman Yönetimi vekilinin diğer temyiz itirazlarının bozma nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/06/2016 günü oy birliği ile karar verildi.