Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/8868 Esas 2007/7215 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/8868
Karar No: 2007/7215

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/8868 Esas 2007/7215 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/8868 E.  ,  2007/7215 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Burdur  1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih               :  4.4.2006
    No                   : 674-118  

    Davacı   1.9.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Davacı, 21.2.1983-22.3.1985 tarihleri  arasında Bağ-Kur sigortalısı  olduğunun tesbiti ile 20.8.2005 günlü  tahsis talebine göre, 1.9.2005"den itibaren yaşlılık aylığı ödenmesi  gerektiğinin  tesbitini istemiştir.
    Mahkemece davacının dava konusu  dönemde vergi kaydının olmaması  nedeniyle  istemlerinin reddine karar verilmiş ise de  bu sonuç eksik incelemeye dayalı olduğundan  yerinde değildir.
    Gerçekten davacının 23.6.1983 tarihli  giriş  bildirgesi ile resen 9.3.1982"den başlayan vergi kaydına göre 20.4.1982 tarihinden  itibaren Bağ-Kur sigortalılığının  başlatıldığı Nakliye işinden dolayı 9.3.1982-21.2.1983 tarihleri arası  vergi kaydının 20.11.1974-5.8.2005 tarihleri arası şöförler oda kaydının, 18.12.1984-5.8.2005 tarihleri arasında da Esnaf sicil kaydının bulunduğu  uyuşmazlık konusu değildir.  Uyuşmazlık davacının  kuruma sunduğu 22.8.2005 günlü yaşlılık  aylığı tahsis talep dilekçesi ibraz ettiği  sigortalılık  belgesinden 9.3.1982"de başlayan vergi kaydının 21.2.1983 "de sona erdiğinin anlaşılması üzerine Kurumun  20.4.1982"den başlayan sigortalılığı iptal ederek  sigorta  başlangıcını 20.11.1974"den beri devam edegelen şoförler oda kaydı esas alınmak suretiyle 22.3.1985 tarihine  almasından kaynaklanmaktadır. 1479 sayılı Yasa"da geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine  olanak tanıyan bir düzenleme yoktur. Ancak dava konusu  olayda olduğu gibi, uyuşmazlık  konusu olan dönemin önce kabul edilip sonra  iptal  edilmesi karşısında Bağ-Kur hizmetinin tesbitine değil, kurum  işleminin iptalinin   amaçlandığının kabulü gerekir. Öte yandan davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa"nın 2654 sayılı Yasa ile değişik 24. maddesine göre bir kimsenin Bağ-Kur sigortalısı  olabilmesi için  vergi kaydının  bulunması gerektiği açıktır. Davacının dava  konusu dönemde vergide kayıtlı olmadığı için yasal olarak Bağ-Kur"lu  sayılmaması doğrudur.
    Ne varki,  uyuşmazlık konusu döneme ilişkin  primler kurumca  tahsil edilip uzun süre  kullanılmış ise  bu halde artık davalı Kurumun yapmış olduğu iptal  işleminde iyiniyetli  olduğu kabul edilemez. Bu nedenle öncelikle davacının kurum tarafından gönderilen 6.8.1990 gün 006345 sayılı  yasaya borç bildirim ve ödemeye davet yazısı tebliği sonrasında yapmış olduğu prim ödemelerinde sigorta başlangıcının  20.4.1982 olduğunun  kabul edildiği ve ekli 23.8.2005 günlü prim  dökümünde de sigortalılık süresi 20.4.1982"den başlatılarak 23. yıl 4 ay 11  gün sayıldığı  ve prim borcununda  olmadığı belirtildiğinden  davacının 1991 yılından  başlamak   üzere   yapmış  olduğu prim ödemelerinin dava konusu dönemi kapsayıp
    kapsamadığı açıkça kurumdan  sorulmalı, alınacak  yanıt ile  bu sürenin primininde tahsil edildiğinin anlaşılması halinde ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 gün 1997/ 10-578 E:  1997/758 sayılı kararında da belirtildiği üzere davacının sosyal güvenlik Hukuku ilkeleri ve Medeni Kanunun 2. maddesinin uygulanmasının   zorunlu  bir sonucu olarak primlerinin alındığı  bu dönemde de zorunlu sigortalı kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken bu yönde işlem yapılmaksızın  eksik inceleme ile  hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.4.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.