Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında beş yıl süreli bayilik sözleşmesi akdolunduğu ve eki olarak da davalı tarafından imzalanan tahhütname ile akaryakıt alım vaadinde bulunulduğunu ancak davalı yanın bu taahhütnameye uygun olarak belirtilen miktarlarda alım yapmaması sonucunda müvekkilinin zarara uğradığını ve taahhütname hükümleri kapsamında oluşan kar mahrumiyetini talep hakkının doğduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 20.000,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ise ıslah dilekçesi sunarak toplam 40.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, yanlar arasında önce iki yıl, daha sonra üç yıl olmak üzere toplam beş yıl süreli iki ayrı bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini ifa etmemesi nedeniyle müvekkilinin taahhütnamede belirtilen miktarlardaki satışı gerçekleştirilemediğini, esasen müvekkilinin ilk iki yıllık sözleşme kapsamında satış miktarlarının az olduğunu ve sonrasındaki üç yıllık sözleşmeye dayalı bulunan taahhütnamede belirlenen miktarda satış yapma imkanı olmadığını davalının da bildiğini, buna rağmen henüz sözleşme süresi dahi sona ermeden müvekkilini yeniden bayilik sözleşmesi yapmaya zorlamak için kötüniyetle bu davanın açıldığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yanlar arasında akdolunan bayilik sözleşmeleri, taahhütname içeriği ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, her iki sözleşme döneminde de davalı yanca taahhüdün çok altında mal alımı yapıldığının iki tarafın da kabulünde olduğu ve bu olgunun bilirkişi raporuyla da saptanmış bulunsa da, tonaj taahhüdüne uyulmadığı yönünde davalı tarafından itirazda bulunulmadığı gibi, bu duruma zımnen muvafakat verildiğinin görüldüğü, sözleşme ilişkisine devam edilmesi nedeniyle artık davacının cezai şart talebinin TMK 2. maddesine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.