14. Hukuk Dairesi 2015/3465 E. , 2015/3458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairemizce "dava konusu edilen ve satışına karar verilen İverönü Köyü, 206 parsel sayılı taşınmaz 4224 m2 tarla, 209 parsel sayılı taşınmaz 5.181,04 m2 kargir ev ve tarla vasfıyla davacı ve davalı adına 1/2"şer pay ile kayıtlıdır. ... ... idaresinin 03.04.2013 günlü ve 2187 sayılı cevabi yazısına göre dava konusu taşınmazların Plansız Alanlar Yönetmeliğinde tanımlanan “köy yerleşik alanı” içerisinde kaldığı, 3194 sayılı İmar Kanununun uygulanmasına yönelik Plansız Alanlar Yönetmeliğinin 45. maddesi gereği her iki parselin de taksiminin mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ve 3194 Sayılı İmar Kanunu ile Plansız Alanlar Yönetmeliğinin köy yerleşik alanı ve civarına uygulanacak olan hükümleri çerçevesinde, taksim krokisi eklenmek suretiyle taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunda onay makamı olan İl İdare Kurulundan görüş alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taşınmazların yargılama sırasında oluşan durumlarını gözardı eden İlçe Tarım Müdürlüğünün yazısına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davanın tarafları 17.12.2014 tarihli celsede alınan imzalı beyanlarıyla 206 sayılı parselin tamamının davacıya verilmesi, 209 parsel sayılı taşınmazın 06.02.2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli ifraz krokisinde A harfi ile gösterilen kısmın davalıya, B harfi ile gösterilen kısmının ise davacıya verilmesi konusunda anlaştıklarını belirtmişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne, 206 parsel sayılı taşınmazda 1/2 hisse ile malik olan ... oğlu ..."in payının iptali ile bu payın davacı ... oğlu ... adına tesciline, 209 parsel sayılı taşınmazın 06.02.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli ifraz durum krokisinde belirtildiği şekilde aynen taksimine, krokide A harfi ile gösterilen 2.589,94 m2"lik kargir ev ve tarlanın bulunduğu kısmın tamamının davalı ... oğlu ... adına tesciline, krokide B harfi ile gösterilen 2.591,10 m2"lik tarlanın bulunduğu kısmın tamamının ise davacı ... oğlu ... adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davalı temyiz etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği görülmüştür.
3194 sayılı İmar Kanununun 16. maddesiyle belediye ve mücavir alan hudutları içindeki taşınmazların ifrazının Belediye Encümenlerince, bu alanların dışında bulunan taşınmazların ifrazlarının ise İl İdare Kurullarınca onaylanması gerekmektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre belirlenen bu esaslar paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında da uygulanmaktadır
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların sulh anlaşması gibi aynen taksimine karar verilebilmesi için 06.02.2013 tarihli bilirkişi raporunun eki ifraz krokisinin İl İdare Kurulunca onaylanması gerekir. ... ... idaresinin 03.11.2013 günlü cevabi yazısında dava konusu taşınmazların aynen taksiminin mümkün olduğu bildirilmiş ise de ilgili kanun hükümlerine göre yetkili onay makamından karar alınmamıştır.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.