12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/23799 Karar No: 2010/5702 Karar Tarihi: 11.03.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/23799 Esas 2010/5702 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/23799 E. , 2010/5702 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/08/2009 NUMARASI : 2009/465-2009/856
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Mevduat yatırma, ağırlıklı olarak esas itibariyle belli oranda faiz elde etme amacına yöneldiği için karz akdine daha çok yaklaşan, ancak, güvenilir bir kurumda parayı muhafaza etme fikri ile vedia akdini hatırlatan kendine özgü bir akit tipidir. Mevduata uygulanacak hükümler, ancak, kıyas yolu ile ve niteliğine uygun düştüğü ölçüde karz akdi hükümleri ve istisnai hallerde vedia akdi hükümleri olacaktır.(Prof. Seza Reisoğlu, Bankalar Kanunu Şerhi, sahife 261 - HGK. 15.6.1994 tarih ve 11-178/398 sayılı kararı) Borçlunun 3.kişi bankadaki alacağı-mevduatı İİK.nun 106/2.maddesi gereğince menkul mal hükmündedir. Bu nedenle adı geçenin bankadaki mevduatı menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile de haczedilebilir.(HGK.nun 1.12.1999 tarih, 1999/12-1003/1017 sayılı kararı) İİK.nun 88.maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İİK.nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3.kişi nezdinde alacak niteliğini de arz etmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnemesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı takdirde İİK.nun 89 ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar. İİK.nun 89.maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatın haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. İcra dairesinde haciz kararı verildiği tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3.kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı (mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu ileri sürmesi) (istihkak iddiası) niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK.nun 99.maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekirken paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. O halde mahkemece şikayetin kabulü ve icra müdürünün paranın istenmesi kararının iptali yasaya uygun olup hüküm onanmalıdır. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60.TL onama harcının mahsubuna bakiye 1,55.TL harcın temyiz edenden alınmasına, 11/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.