6. Ceza Dairesi 2019/1509 E. , 2020/591 K.
"İçtihat Metni"Katılan ..."e yönelik hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme suçlarından sanık ... hakkında beraatine ilişkin Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.01.2009 gün, 2008/158 Esas ve 2009/33 Karar sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 04.11.2013 günlü, 2012/4703- 2013/22016 sayılı kararı ile;
“Sanık ile katılanın olay tarihi ve öncesinde aynı evde uzun yıllardır birlikte yaşadıkları, katılanın 3.10.2006 günü Kütahya iline gidip 9.10.2006 günü evine döndüğünde yatak odasında bulunan çelik para kasasının çalındığını fark edip şikayette bulunduğu; 9.10.2006 tarihli olay yeri inceleme raporunda; “katılana ait evin bulunduğu sitenin etrafının duvarla çevrili ve üzerinde 1 metre boyunda demir parmaklık olduğu, yatak odasında bulunduğu ev sahibi tarafından beyan edilen orta boy kasanın yerinde olmadığı, yatak odası dışında evde karıştırılan başka bir odanın bulunmadığı, sitedeki güvenlik önlemleri göz önüne alındığında sitede oturanların haricinde yabancı bir şahsın siteye girerek çelik kasayı çalamayacağı kanaatine varıldığının” belirtilmiş olduğu; sanığın savunmalarında; “katılanın evde bulunmadığı süre boyunca eniştesinin evinde kaldığını ve katılanın evine hiç gitmediğini” beyan etmiş olmasına rağmen; tanık olarak ifadesi alınan ve sitenin bekçisi olan ..."nin 9.10.2006 tarihli kolluk anlatımında, “Olaydan 2 veya 3 gün evvel katılan evde yokken sanığın akşam saatlerinde siteye geldiğini ve katılanın evinde kaldığını, sabah saatlerinde de ticari bir minibüs ile siteyi terk ettiğini” söylemesi 23.6.2008 tarihli celsede alınan beyanında da, “Olaydan 2-3 gün önce sabah saatlerinde sanığı siteden dışarı çıkarken gördüğünü, elinde herhangi bir şey olmadığını, yalnız olduğunu” belirtmesi karşısında; delillerin bir bütün halinde değerlendirilip olay yeri inceleme raporu ve tanık ..."nin beyanları karşısında sanık savunmasının hangi gerekçelerle üstün tutulduğunun karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayini gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2014 günlü, 2013/683- 2014/223 sayılı kararı ile;
“ ...... hakkında ise bozma ilamında belirtilen gerekçeler ile beraat kararın bozulmasına karar verilmiş ise de her iki sanık hakkında katılanın evinde bulunan kasayı birlikte hırsızladıkları, kasa içerisinde bulunan senedi..."nun babası olan ... ile katılan arasındaki ekonomik ilişkiye dayalı olarak düzenlendiğinin beyan edildiği, eğer hırsızlık eylemi ... yönünden sabit değil ise kasa içerisinde bulunduğu söylenilen ve ...nin babası ile katılan arasındaki ekonomik ilişki ile ilgili olduğu varsayılan senedin, sanık ... tarafından hırsızlandığının kabulünün de dosya kapsamına göre olanaklı olmadığı, Mahkememizce daha önce verilen beraat kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi eylemi birlikte gerçekleştirdikleri iddiası ile haklarında dava açılan sanıkların biri hakkında beraat kararı verilir iken diğeri hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin de hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle Yargıtay 6 Ceza Dairesinin kararına direnilmesi gerektiği...” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün katılan ve vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hırsızlık suçunu kapsayan "onama" istekli 16.03.2015 günlü ve 2014/203553 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya;
5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10.maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması” karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 14/12/2016 gün, 2015/293 esas ve 2016/1276 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve Dairemizin 22.05.2017 günlü, 2017/643 esas ve 2017/1390 sayılı kararı ile;
“Dairemizin 04.11.2013 günlü, 2012/4703- 2013/22016 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yalova 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2014 gün 2013/683 esas ve 2014/223 karar sayılı ilamındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,
CMK"nin 307/3. maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine” karar verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve 19.02.2019 günlü, 2017/6436-812 esas ve 2019/111 sayılı kararı ile;
“Katılan ve vekilinin temyiz dilekçeleri kapsamına göre sanık hakkındaki hırsızlık suçunun yanında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan beraat hükümlerini de temyiz ettiklerinin anlaşılması karşısında öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu suçlara ilişkin ek tebliğname düzenlenmesi, Yargıtay 6. Ceza Dairesince mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen beraat hükümlerine ilişkin direnme kararının da yerinde görülmemesi hâlinde tüm suçlara yönelik inceleme yapılması; yerinde görülmesi hâlinde ise sadece hırsızlık suçu bakımından direnme kararına konu bu hükmün incelenmesi için tekrar dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine” karar verilmesi
üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını kapsayan "Bozma ve düşme" istekli 25.04.2019 günlü ek tebliğnamesi ile Dairemize gönderilen dosya; hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları yönünden yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Oluş ve dosya kapsamına göre, dosyanın Dairemize gönderildiği tarih itibariyle; sanığa yüklenen hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarının zamanaşımına uğradığı dikkate alındığında, usul ekonomisi ve adil yargılanma ilkeleri gereğince direnme kararı bu bakımdan yerinde görüldüğünden,
1-) Dairemizin 04.11.2013 günlü, 2012/4703- 2013/22016 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
2-) Yalova 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2014 gün 2013/683 esas ve 2014/223 karar sayılı direnme kararının KABULÜNE,
3-) Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nin 142/1-b, 151/1 ve 116/1. maddelerine uyan hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 19.10.2006 tarihi ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... ve vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.