11. Hukuk Dairesi 2015/14106 E. , 2016/4145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/02/2015 tarih ve 2014/454-2015/67 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı .... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı ... ile birlikte davalı şirketlerin %50 hisseli ortağı bulunduğunu, 2009 yılının 6. ayından itibaren diğer ortak ..."in davalı şirketler ile ilgilenmeyi taamamen terk ettiğini, davalı limited şirketlerdeki idari yetkilerini oğlu ..."e bıraktığını, ..."in 1 numaralı davalı şirket adına habersiz ve izinsiz bir şekilde 80.000,00 USD kredi kullandığını, şrikete ait taşınmazı sattığı ancak bedelini şirket kasasına koymadığı, şirketlerin zarar etmeye başladığını, aynı alanda faaliyet gösteren başka şirketlerle ... ve oğlu ..."in ilginç ve gizli ilişkilerinin müvekkilinin güveninin daha da sarstığını, karşılıklı olarak açtıkları davalar ve devam eden soruşturmalar bulunduğunu, bu haliyle şirketlerin devamının katlanılmaz olduğunu ileri sürerek davalılar .... ve ..."nin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının sermaye payının karşılığını alarak şirketten ayrılması mümkünken şirketin feshini isteyemeyeceğini, davacının aynı iştigal konusunda faaliyet gösteren başka bir şirketi olduğunu ve davalı şirketleri feshettirerek pazardaki tüm müşterileri kendi şirketine çekmeyi amaçladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; her iki davalı şirketin ortaklarının ½ hisseyle ... ve ... olduğu, uzun yıllar şirketi sorunsuz yöneten ortalar arasındaki sorunların ..."in oğlu ..."in şirkete babasının yanına gelmiş olması ile başladığı, ortaklar ve oğulları arasında karşılıklı suçlamalar ve iftiralar nedeniyle açılan soruşturmalarda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, yine ... tarafından ... adına davacıya şirketten aldığı geri ödemediği paralar nedeniyle icra takipleri yapıldığı ve davacı tarfından itiraz edilerek takiplerin durdurulduğu, yine davacı aleyhine aynı alanda şirket kurarak faaliyet gösterdiğinden haksız rekabetin tespiti istemli dava açıldığı, şirketin ortaklarının birbirlerine karşı güvensizlik ortamı yarattıkları, bunun sonucunda da her iki şirketin de 2009- 2010 dönemi kar ederken 2011 dönemi sonunda büyük zararlar ettiği, bilirkişi heyetinin benimsenen raporundaki fesih ve tasfiyenin kaçınılmaz sonucunu doğuran olaylar zinciri sonrası her iki şirketin de iş yapamaz duruma geldiği, oluşan güvensizlik ortamı ile tarafların birbirlerine itimatlarının kalmadığı, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı Yasa"nın 549/4 maddesinde belirtilen haklı ve muhik sebeplerin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... noda sicile kayıtlı "...." ve ... noda sicile kayıtlı "... nin TTK 636/3 md. uyarınca fesih ve tasfiyelerine, tasfiye memuru olarak ..."ın tayinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı .... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı .... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, Limited Şirketin haklı nedenlerle feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, şirket ortakları arasında çekişme bulunduğu, şirketin zarar halinde ve iş yapamaz durumda bulunduğu, 6762 sayılı TTK"nın 549/4. maddesindeki haklı sebeplerin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir. Ancak, şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğu ve bu durumun meydana gelmesinde davacı ortağın diğer ortağa oranla daha az kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında, 6103 sayılı Kanun"un 3. maddesi gereği 6102 sayılı TTK"nın 636/3. maddesinin de somut olayda uygulanma kabiliyeti bulunduğu da gözönüne alınarak, mahkemece fesih yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözüme hükmedilmesi gerekirken, bilirkişi raporuna itibar edilerek ve TTK"nın 636/3. maddesinde öngörülen diğer seçenekler değerlendirilmeksizin yazılı şekilde şirketin feshine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı .... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.