Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4572
Karar No: 2021/110
Karar Tarihi: 12.01.2021

Tefecilik - muhteviyatı itibariyla yanıltıcı fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4572 Esas 2021/110 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2020/4572 E.  ,  2021/110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tefecilik, muhteviyatı itibariyla yanıltıcı fatura düzenlemek
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

    A) Sanıklar ... ve ... hakkında “tefecilik” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle sınırlı olarak sanık ... müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
    Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12/06/2012 tarih ve 2012/974 esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan birleşen davada, katılan ...’nın sanık ... aleyhine katılan vekili olarak kamu davasına katılmasına karar verildiği, bu dosya ile sanık ... ve diğer sanıklar ... ve ... ile ilgili olarak Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04/07/2012 tarih ve 2012/1176 esas sayılı iddianamesi ile Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ana dosyanın birleştirilmelerini müteakip yine duruşmalara katılan vekili sıfatı ile katıldığı ve şikayetçi olarak duruşmalara katılma iradesini gösterdiği, yerel mahkemece ana dosya ile ilgili olarak katılma talebinin ayrıca sorulmayıp aşamalarda katılan vekili olarak tutanaklarda yer verildiği, katılma yönünde ara kararı kurulmadığı ancak aleylerine katılma kararı verilmeyen sanıklar ... ve ... aleyhine de temyiz isteğinde bulunulduğu anlaşılmakla, CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca ...’nın katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanık ... müdafinin mahkemeye sunmuş olduğu 28/05/2014 havale tarihli dilekçesinin temyize cevap mahiyetinde ve süresinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki sanık ... müdafinin temyizinin süresinde olmadığından bahisle reddini isteyen tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Sanıklara yüklenen tefecilik suçun cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların sorgusunun yapıldığı 14/11/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarnın gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
    B) Sanık ... hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin, vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle sınırlı olarak katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
    1- Sanık hakkında atılı suçtan, Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12/06/2012 tarih ve 2012/974 esas sayılı, 04/07/2012 tarih ve 2012/1176 esas sayılı iddianameleri ile dava açıldığı, her iki davanın konusunun da 23/01/2010 tarih, A-1/074937 seri ve sıra numaralı fatura olduğu anlaşılmakla; 04/07/2012 tarih ve 2012/1176 esas sayılı iddianame ile açılan asıl dosyadaki davanın mükerrer olarak açıldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hangi iddianameye konu dava ile ilgili karar verildiği belirtilmeden mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Sanık hakkında 23/01/2010 tarihli A-1/074937 seri ve sıra numaralı ... adına düzenlenmiş faturanın muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura olduğunun iddia edildiği, Mahkemece eylemin sahte fatura düzenleme suçu olarak kabul edildiği olayda; sanığın tüm aşamalarda; sahte fatura düzenlemediğini, suça konu faturayı ...’ya sattığı altın karşılığında düzenlediğini savunması, ...’nın da, sanığın savunmasını doğrular nitelikte beyanının da bulunması, faturanın sahte olduğuna dair ...’nın Cumhuriyet savcılığında verdiği ancak Mahkeme’de kabul etmediği beyanının da bulunması karşısında, hangi gerekçe ile hangi beyan ve delillere neden üstünlük tanındığı kararda tartışılmadan yetersiz gerekçe ile mahkumiyetine hükmolunması,
    3- Kabule göre de;
    a)Katılan idare lehine asgari ücret tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
    C)Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin, vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle sınırlı olarak katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
    Sanık hakkında 2008 yılı ile 2010 yılları arasında tefecilik yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın tüm aşamalarda; kazanç elde etmek için hiç kimseye borç para vermediğini, suça konu faturada bahsi geçen malı ...’ya verdiğini bunun dışında ... ile herhangi bir alışverişinin olmadığını, ... ile hiçbir alışverişinin olmadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmemesi, mağdur olarak beyanları alınan ... ve ...’un soruşturma aşamasında ve vergi incelemesi sırasında verdikleri beyanlarında; sanıktan faizle borç para aldıklarını, karşılığında senet verdiklerini beyan etmiş ve sanık hakkında şikayetçi olmuş iseler de, ... mahkemedeki beyanında; sanıktan zaman zaman altın alıp bozdurduğunu, bu şekilde ticaret yaparak kendine kaynak sağladığını, alım satım arasındaki farkın da günün rayiç değerine göre belirlenen fark olduğunu, bu şekilde temin ettiği para nedeniyle sanığa başkaca bir fark ya da faiz ödemesinde bulunmadığını, sanığın kazancının da alım satımdaki farktan kaynaklandığını, savcılıkta verdiği ifadeyi kabul etmediğini, savcılık beyanında belirttiği senetleri sanığa verdiğinin doğru olduğunu ancak bu senetleri faiz karşılığında vermediğini, aralarındaki altın alım satımına ilişkin olarak verdiğini beyan etmesi, ...’un mahkemedeki beyanında da; faiz karşılığında sanıktan para almadığını, ticari anlamda sanık ile bir ilgisinin olmadığını, savcılıktaki beyanını, yanında çalıştığı ve kuyumculuk yapan ...’nun baskısı ile verdiğini, ...’nun sanığa borcu olduğunu ve bu şekilde beyanda bulunması konusunda kendisine baskı yaptığını, sanığın tefecilik eylemine ilişkin herhangi bir bilgi veya görgüye sahip olmadığını beyan ettiği ve mahkeme tarafından ... hakkında iftira suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, sanık hakkında tefecilik suçundan düzenlenen vergi tekniği raporunda; ..., ... ve ...’nın beyanlarına yer verdikten sonra adı geçenlerin beyanlarına istinaden, sanığın icraya verdiği 5.000 TL tutarında ve ... adına düzenlenmiş 2.650 TL tutarındaki senetlerden anlaşılacağı üzere ...’nün borç para verdiği, ... ve ...’un 2008-2009 yıllarında almış oldukları borç paralar için senet ibraz edilmediği ve icra takibinde bulunulmadığı, sanığın düzenlemiş olduğu belgelerden ve ... ile ...’un beyanlarından sanığın ... ve ...’a 2008 ve 2009 yıllarında vadeli altın satışlarının olduğu ve sanığın 2008 yılında 3.800 TL, 2010 yılında 1.900 TL net faiz geliri elde ettiğinin belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
    1) Sanığın faiz karşılığı borç para verip vermediği hususunda kolluk araştırması yaptırılması,
    2) İlgili icra dairelerinden sanığın alacaklı olduğu açık veya kapalı icra dosyalarının araştırılması ve dosyalarda borçlu gözüken kişilerin faiz karşılığı sanıktan ödünç para alıp almadıkları konusunda tanıklıklarına başvurulmasından sonra sonuca göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, hangi gerekçe ile hangi beyan ve delillere neden üstünlük tanındığı kararda tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyetine hükmolunması,
    3) Kabule göre de;
    a) Sanık hakkında TCK’nin 241/1 ve 43/1. maddeleri uyarınca hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasından, TCK’nin 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken, sonuç cezanın “2 yıl 1 ay” yerine “1 yıl 13 ay” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    b) Katılan idare lehine asgari ücret tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayıp CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi