4. Hukuk Dairesi 2020/3775 E. , 2021/1037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İHBAR OLUNAN : Türkiye Sigorta AŞ vekili Avukat ...
Davacı ... (mülga ...) vekili Avukat ... Akca tarafından, davalı ... aleyhine 22/03/2016 gününde verilen dilekçe ile rücuan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/07/2019 günlü karara karşı davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/127-2019-173 sayılı kararının HMK"nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/10/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Gerekçeli karar başlığında ihbar olunan Türkiye Sigorta A.Ş’nin yazılmamasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun ise kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının Afyonkarahisar Çay Devlet Hastanesi’nde doktor olarak görev yaptığını, olay günü acilde nöbetçi doktor olarak bulunduğunu, dava dışı Güleser ..., Bekir ... ve Kamile ...’un mantar zehirlenmesinden dolayı acile geldiklerini, davalının tedavi ve teşhislerinde kusurlu davranarak dava dışı Güleser ... ve Bekir ...’un ölümlerine sebep olduğunu, vefat eden bu kişilerin mirasçılarının müvekkiline ./..
karşı idare mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, yine dava dışı Kamile ...’un da hizmetin kötü işlemesine dayanarak müvekkiline karşı idare mahkemesinde manevi tazminat davası açtığını, yapılan yargılamalar sonucunda müvekkilinin tazminat ödemeye mahkum edildiğini, yasa gereğince ödenen bu bedellerin zararın oluşumunda kusuru olan davalıdan tazmini gerektiğini belirterek rücuan tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı Güleser ..., Bekir ... ve Kamile ...’un mantar zehirlenmesinden dolayı gerekli teşhisi koyarak tedavilerini yaptığını, olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davalının rücuya esas zararın oluşumunda 4/8 oranında kusurlu olduğu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, iş bu karar davacı ve davalı yanca istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince davalı yararına hakkaniyet indirimi uygulanması gerekirken uygulanmamış olması gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış, 4/8 kusur oranına göre hesaplanan tazminattan %30 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne yönelik yeni hüküm kurulmuştur.
İstinaf incelemesi sonucunda davalı yararına BK 43 (TBK 51) uyarınca hakkaniyet indirimi uygulanması yerinde ise de, davalının olay tarihinde acil serviste nöbetçi doktor olarak görev yapması, çalışma koşullarının ağırlığı ve iş yoğunluğu gibi hususlar dikkate alındığında bölge adliye mahkemesince davalının kusuruna isabet eden tazminat miktarı üzerinden yapılan hakkaniyet indirimi oranının az olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre daha üst düzeyde hakkaniyet indirimi yapılmak üzere bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.