Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11563
Karar No: 2017/4997
Karar Tarihi: 13.06.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11563 Esas 2017/4997 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/11563 E.  ,  2017/4997 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, aksi kurum işleminin iptali ile 01.05.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne, davacıya 24.04.2013 tarihli başvurusu gereğince 01.05.2013 tarihinden itibaren SSK (4/a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya arasındaki belgelerden, Limited şirket ortaklığı nedeniyle 17.03.1991 tarihli tescil işlemi ile 01.08.1988 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan davacının vergi kaydının 30.06.1995 tarihine kadar, ticaret odası kaydının ise 14.05.1991 - 30.06.1995 tarihleri arasında olduğu, bu dönem içerisinde 01.08.1988-31.10.1989 tarihleri arasında da 506 sayılı Yasa kapsamında aralıksız ve zorunlu sigortalı olduğunun görüldüğü, 26.04.2013 tarihli tahsis talebi üzerine davalı kurumca davacının ortağı olduğu limited şirketin ticaret sicil kaydının ve davacının ortaklığının 18.11.2014 tarihine kadar devam etmesi nedeniyle 1479 sayılı Yasanın ek 19’uncu maddesi kapsamında prim ödemelerine göre 31.05.1995 tarihi itibari ile durdurulmuş olan sigortalılığının 5510 sayılı Yasanın geçici 17’nci maddesi kapsamında 01.05.2008 tarihi itibari ile yeniden başlatılarak tahsis talep tarihine kadar 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalar hariç olmak üzere 5510 sayılı Yasanın 4’üncü maddesinin 1. fıkrasının “b” bendi kapsamında sigortalı sayılması ile doğan prim borcu nedeniyle tahsis talebinin reddolmasından sonra, davacının aslen vergi kaydının 30.09.1995, ortağı olduğu limited şirketinin 30.09.2005 tarihi itibari ile vergi kaydının sona erdiği gerekçesi ile bu tarihlerden sonrası bakımından 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmadığının kabulü ile tahsis yapılması için eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karardan davacının hangi sürelerde ne tür sigortalı olduğunun kabul edildiğinin anlaşılması mümkün olmadığı gibi, gün sayıları ve yaşlılık aylığı bakımından da prim borcunun varlığı ile yasal prosedür çerçevesinde 2829 sayılı Yasanın uygulanması ile son dönemde geçen çalışmalarının hangisinin kabul edildiği ve hangi yasal mevzuat çerçevesinde aylığın hak edildiği de anlaşılamamakta olup, verilen kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada, öncelikle, davacı hakkında çakıştığı anlaşılan 01.08.1988 - 31.10.1989 tarihleri arasındaki sürelerde hangi sigortalılık türüne geçerlilik tanınması gerektiği hususunda araştırma ve irdeleme yapılması ile bu dönemdeki baskın çalışmasının hizmet akdine mi yoksa kendi nam ve hesabına tabi çalışmalarının geçtiği dönem olup olmadığı irdelenmeli, bu yönde davacının ekonomik yaşamında hangi sigortalılığın esas olduğu irdelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Diğer taraftan, davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Yasanın 9. maddesinde “Limited Şirket Ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, … , iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten,” itibaren sigortalılığın sona ereceği hüküm altına alınmıştır.
    Açıklanan nedenle davacının 31.05.1995 tarihi sonrası bakımından ortağı olduğu şirketinin ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlaması tarihine kadar zorunlu sigortalı olduğunun dikkate alınması gerekir ise de, davacı hakkında 23.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 sayılı Yasanın 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 63. maddenin “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. …” hükmü gözetilerek, Kurumdan davacının sigortalılığının 31.05.1995 tarihi sonrası bakımından anılan yasal düzenleme kapsamına girip girmediği ve durdurulması gereken tarih sorularak, varılacak sonuca göre hangi tarihler arasında hangi tür sigortalı olduğunun ayrı ayrı irdelenmesi ile yaşlılık aylığı bakımından prim borcunun varlığı ve 2829 sayılı Yasa hükümlerinin de irdelenmesinden sonra infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi