Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2440
Karar No: 2016/6196
Karar Tarihi: 01.06.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2440 Esas 2016/6196 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2440 E.  ,  2016/6196 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dosyalarındaki dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinin kök murisi büyük dedeleri olan ..."na iskanen verilen ve 17 dönüme tekabül eden tapuya dayanarak bir kısım mirasçının açtıkları tescil davasında dava konusu taşınmazın orman arazisi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilip kesinleşmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurması neticesi, Devletin tazminata mahkum edildiğini, ancak müvekkillerinin Türkiye"de görülen davadan ve tapudan haberdar olmadıklarını, müvekkilleri tarafından yapılan araştırma sonucunda bir kısım mirasçıların kendilerinden habersiz olarak dava açtıklarını ve aleyhe çıkan karar sonrası AİHM"e başvurduklarını ve lehlerine karar aldıkları bilgisine ulaşıtıklarını, ancak AİHM"nin dosyaya yerel mahkemenin kararı sonrası giren ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/463 E. 2002/462 K. sayılı veraset ilâmını dikkate alarak tüm pay ve paydaşları belirleyerek hesabı yaptığını, başvuranlar haricindeki veraset ilâmında gözüken diğer mirasçıların tutarını ayırarak ödenecek tazminatı belirlediğini, böylece davacı müvekkillerinin payını hariç ve saklı tuttuğunu, AİHM"deki dosyaya girmiş olan .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/463 E. 2002/462 K. sayılı verâset ilâmından anlaşılacağı üzere tapu sahibi ...nın kızı ve müvekillerinin babaannesi olan ..."nin mirasçı olduğunun açıkça görüldüğünü, öncelikle dava yoluna gitmeden AİHM kararlarını uygulamakla görevli ...na, Hazineye de bildirmesi hasebiyle tazminatın davacı müvekkillerine ödenmesi için başvuruda bulunduklarını, ancak ... tarafından Bakanlık aleyhine hükmedilmiş ve kesinleşmiş mahkeme ilâmı bulunmadığından talebin reddolunduğunu ileri sürerek davalı idarenin kusuru neticesi müvekkillerinin uğradıkları zarar nedeniyle fazlaya ve munzam zarara ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl davada toplam 99.710 Euro tazminattan dava tarihinden itibaren ...nın dövize uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden işleyen faizi ile birlikte ..."a 24.927,5 Euro"nun, ..."a 24.927,5 Euro"nun, ..."a 12.463,75 Euro"nun, diğer davacılar ... ve ..."a da 7.478,25"şer Euro"nun, birleştirilen dosyada fazlaya ve munzam zarara ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 49.855 Euro tazminatın dava tarihinden itibaren, ...nın dövize uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden işleyen faizi ile birlikte ..."a 12.463,75 Euro"nun, diğer davacılar ..., ... ile ..."a da 9.347,81"er Euro"nun ayrı ayrı, aynen veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL olarak ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı Hazineye yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine yöneliktir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusuna dayanak oluşturan tapu kaydının 1940 yılında yapılan orman tahdidinin içinde kaldığı gibi aynı tapu kaydına dayanarak bir kısım tapu malikleri tarafından açılan tescil davasında ret kararı verilerek 06/06/2000 tarihinde kesinleştiği gözönüne alındığında, 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşıldığına göre, davanın bu gerekçelerle reddine karar vermek gerekirken, yanlış gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değil ise de karar, sonucu itibariyle doğru bulunduğundan onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi