Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının toplu konut projesi yürüttüğünü, davacının toplu konut projesi üyesi iken üyelikten ayrıldığını, davacının ödediği bedelin iade edilmediğini, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda; davacının icra takibinden önce davalıya ihtar gönderdiği, ihtara ilişkin belgenin davalıya ulaştığı, buna göre temerrüd tarihinin 03/06/2012 olduğu, oysa mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda temerrüd tarihinin 03/06/2011 olarak kabul edilip icra takibine kadar işlemiş olan faizin bu tarihe göre hesaplandığı anlaşılmaktadır . Diğer bir deyiş ile mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda yasal bir neden olmaksızın davalının zararına ve davacının yararına olmak üzere fazladan bir yıllık faiz hesabı yapılmıştır. Mahkemece; anılan nedenlerle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir . Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.