3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13455 Karar No: 2014/12207 Karar Tarihi: 22.09.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/13455 Esas 2014/12207 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2014/13455 E. , 2014/12207 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SİLİVRİ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2010 NUMARASI : 2010/211-2010/1451
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının kaçak elektrik kullandığını, icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece yasal sürenin aşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İ.İ.K. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali ya da icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açması gerekecektir. İtirazın iptali davasının borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. (İİK 67/1. maddesi) Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir. Ancak bu hak düşürücü sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmesi gerekecektir. Dosyada mevcut icra takip dosyası incelendiğinde, davalı borçlunun itirazının, davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Öyle ise mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.