11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/23740 Karar No: 2014/9359 Karar Tarihi: 14.05.2014
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/23740 Esas 2014/9359 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, kredi almak amacıyla sahte iki bonyu bankaya vermekten suçlu bulundu. Ancak, mahkeme, sanığın aynı anda bir kişiye karşı birden fazla suç işlemediği gerekçesiyle cezayı belirlerken yanlış bir kanun maddesi uygulamıştır. Sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazları doğru görülmüş ve karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 80. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2012/23740 E. , 2014/9359 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/347445 MAHKEMESİ : İzmir (Kapatılan) 22. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 20/07/2011 NUMARASI : 2010/379 (E) ve 2011/438 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen temyizinin reddine; ancak: Sanığın kredi almak amacıyla suça konu iki adet sahte bonoyu teminat olarak aynı anda bankaya vermekten ibaret eyleminde, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin koşulları oluşmakta ise de, farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, aksi halde suçun, aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde teselsülün gerçekleşmediğinin kabulü ile bu hususun TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde dikkate alınması gerektiğinden, 5237 sayılı TCK.nun 7/2. maddesi de gözetilerek, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca her iki yasanın olaya ilişkin tüm hükümleri uygulanarak, cezanın kişiselleştirilmesinden sonra lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve anılan şekilde karşılaştırma yapılmadan 5237 sayılı Yasa uygulanarak yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.