20. Ceza Dairesi 2019/7393 E. , 2020/574 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ŞANLIURFA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Temyiz incelemesi, sanıklar ...,...ve ... müdafilerinin süresindeki istemleri nedeniyle adı geçen sanıklar yönünden duruşmalı olarak duruşma isteminde bulunmayan sanık ... yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Gerekçeli kararın başlık kısmında, sanıklar...ve ..."ın serbest bırakıldıkları tarihin "09/11/2014" yerine, "09/11/2015" olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Somut olayda, sanıkların, suç tarihinden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunu"nun 66. maddesi ile değişik TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca, "ticari amaçla uyuşturucu madde nakil" eylemine, üç veya daha fazla kişi ile "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak ettikleri anlaşıldığı halde, haklarında hükmedilen temel ceza üzerinden TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ve sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmalarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Somut olayda, sanıkların, suç tarihinden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunu"nun 66. maddesi ile değişik TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca, "ticari amaçla uyuşturucu madde nakil" eylemine, üç veya daha fazla kişi ile "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak ettikleri anlaşıldığı halde, sanık ... hakkında hükmedilen temel ceza üzerinden TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılmaması,
b)Dosya kapsamına ve 08/11/2014 tarihli olay tutanağına göre, sanık ...’nın kullandığı ... plaka sayılı araç içerisinde bulunduğu belirtilen bitki kırıntılarının, uyuşturucu veya uyarıcı madde içerip içermediğinin teknik yöntemlerle saptanamamış olması ve fiziki takip kapsamında...plaka sayılı aracın bagajına uyuşturucu madde yükleyen şahıslar arasında sanık ...’nın bulunmaması karşısında, suçun haber alınmasından sonra, sanık ...’nın atılı suça iştirakine ilişkin yeterli delil bulunmadığı aşamada, sanık ...’un, 15/05/2015 tarihinde tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan gönderdiği iki ayrı dilekçesinde, “ele geçen uyuşturucu maddeleri, sanıklar ..., ... ve ...’un İstanbul’a nakletmek ve satmak için temin ettiklerini, uyuşturucu maddeyi Siverek’e, sanık ... tarafından kiralanan ... plaka sayılı araç ile kendisinin getirdiğini, bu maddelerin adresini bilmediği evde sanıklar ..., ... ve ... tarafından paketlenmesinin ardından, patronu ve kayınbiraderi olan sanık ...’ya ait tıra yüklendiğini, olay tarihinde kendisinin, ...’ya ait tırla uyuşturucu maddeleri naklettiği sırada, sanıklar ..., ... ve ...’un ... plaka sayılı araç ile kendisine öncülük ettiklerini, yolda uygulama olduğunu ve uyuşturucu maddelerden kurtulması gerektiğini bildirmeleri üzerine, tırdaki uyuşturucu maddelerin bir kısmını Şanlıurfa ili girişindeki Soil akaryakıt istasyonu yanındaki bahçeye, diğerlerini de Siverek ilçesi istikametinde yol üzerinde farklı yerlere attığını, tırı Siverek ilçesi girişindeki Ataman tesislerine bıraktıktan sonra, ...’nın istemi üzerine kendisi tarafından kiralanan... plaka sayılı araç ile yanında aracı kiralamasına yardım eden ve ...’ın köylüsü olan sanık ... de bulunduğu halde, Siverek ilçesi girişindeki ...akaryakıt istasyonunda adı geçen sanıklarla buluştuğunu, ... ve ...’un ... plaka sayılı araçtan inerek, Şanlıurfa-Siverek güzergahında attığı uyuşturucu maddeleri almak üzere, kendisinin kullandığı... plaka sayılı araca bindiklerini, ...’nın ise ... plaka sayılı araç içinde kaldığını, kendileri ile gelmediğini; Şanlıurfa iline doğru hareket ederek, il girişindeki Soil akaryakıt istasyonu yanındaki bahçeden, attığı bir kısım uyuşturucu maddeyi alarak, aracın bagajına koyduklarını, diğerlerini almak için Siverek ilçesine doğru yola çıkmalarının ardından, kolluk kuvvetleri tarafından yakalandıklarını,” beyan etmek suretiyle, suçun haber alınmasından sonra, sanık ...’nın suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığı halde, sanık ... hakkında, etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen TCK’nın 192/3. maddesi uyarınca indirim uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
c)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 16.01.2020 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ....."ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av...., sanık ... müdafii Av. .....’ın yokluğunda, sanıklar ... ve ... müdafii Av. ..."ın yüzene karşı, 23.01.2020 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.