Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 62/4.maddesi gereğince borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkcı göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.
Borçlu kurum, hakkında yapılan ilamsız takibe yasal süresi içinde yaptığı itirazında; "..6481 nolu 1.964,74 YTL lik faturadaki borca itiraz ediyoruz...Diğer 3 fatura bedeli Sağlık Sosyal Güvenlik merkezince verilecek cevaba göre yapılıp yapılmamasına karar verilecektir...İlgili kurumdan tıbbi uygunluk ve onay cevabı alındığı takdirde 3 fatura bedeli ödenecektir."şeklinde kısmi itirazda bulunmuştur.
Takip, toplam 7.092,35 YTL üzerinden yapılmaktadır. Borçlu vekili itiraz ettiği kısmı açıkça belirtmiş olup itiraz edilen 1.964,74 YTL ve eklentileri dışında kalan miktar yönünden İİK.nun 62/3 maddesi hükmü uyarınca borçlu hakkındaki takip kesinleşmiştir. İcra dairesince itiraz edilmeyen kısım yönünden takibin devamı hususunda işlem tesis edilmesi gerekir.
O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken itiraz dilekçesinin takibin tamamına yönelik olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.