Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8099
Karar No: 2016/4094
Karar Tarihi: 13.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8099 Esas 2016/4094 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılara yaptığı ihtarın sonuçsuz kalması ve takibin durdurulması sonrasında, itirazın haksız olduğunu belirterek takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar ise kredi borçlusunun ortağı olduklarını ancak davacı bankanın bilgisi dışında kullandırılan krediler için kefil olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, bilirkişi raporunu esas alarak davacının yerinde görülmeyen itirazın reddine karar vermiş, davalıların tazminat taleplerini ise reddetmiştir. Temyiz itirazları incelendikten sonra, davalılardan bir kısmının katılma yoluyla temyiz süresini geçirdiği anlaşılmış ve bu istemin reddine karar verilmiştir. Diğer temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK'nın 432/4, 433/2. maddeleri, İBK'nın 3-4 sayılı kararı.
11. Hukuk Dairesi         2015/8099 E.  ,  2016/4094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01.12.2014 tarih ve 2014/568-2014/525 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla birkısım davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; 1085/169221 nolu aylık taksit ödemeli kredi hesabından kullandırılan kredinin zamanında ödenmemesi üzerine ... Noterlik 01/12/2011 tarihli 33819 y. sayılı ihtarnamesi ile aylık taksit ödemeli kredi hesabının katedildiği ve borcun ödenmesinin davalılara ihtar edilmesine rağmen davalı borçlularca ödeme yapılmadığı gibi haklarında ... İcra Müdürlüğü 2012/4389 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların takip konusu borca ve ferilerine itirazları üzerine takibin durduğunu itirazın haksız olduğunu belirterek iptali ile takibin devamına ve alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, kredi borçlusu olan ..."nin ortağı iken firmanın ... Şubelerinden kullandığı bazı kredilere kefil olduklarını ancak bankanın defter ve kayıtları incelendiğinde bu kredilerin tamamen kapanmış olduğunun görüleceğini, davacının geri ödeme planından anlaşılacağı üzere bankanın ... Şubesi tarafından dava dışı bu şirkete kullandırılan ve ödenmeyen 24 ay vadeli taksitli krediden kaynaklandığını, bankanın ibraz ettiği geri ödeme planında kendilerinin imzası bulunmadığını, dava dışı şirketin yetkilileri ve kefil olan ... ve ..."nın imzaları bulunduğunu, kendilerinin kefalet imzaları da bulunmadığını belirterek yapılacak bilirkişi incelemesinde anlaşılacağını bu nedenle davanın reddine ve %20"den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminat hükmedilmesini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka dava dışı ..."ye bankanın ... Şubeleri"nden kredi kullandırmış olup, davalıların kefil olduğu bu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi borçları ödenerek kapatıldığı davalıların savunmaları ve savunmalara karşı davacının aksine bir iddiası bulunmadığı gibi yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğu, davacı bankanın ... Şubesi"nin aynı dava dışı şirkete kullandırdığı kredi ile ilgili genel kredi sözleşmesinde davalılar kefil olarak gözükmediği, davalıların ... Şubelerinden kullandırılan kredilere kefaletleri ... Şubesi"nden kullandırılan kredi için davalılar yönünden bağlayıcı olamayacağı, bunun aksine düşünce davalıların kefaletleri bulunmayan ve bankanın her zaman davalıların bilgisi dışında 3. şahsa kullandıracağı kredilerle ilgili sorumlu olacakları sonucunu doğurur ki; adil olmayan ve haksız uygulamalara sebebiyet verecek bu işlemden dolayı davalıların mağduriyetlerine neden olunacağından benimsenen bilirkişi raporu esas alınarak davacının yerinde görülmeyen itirazın iptali davasının reddine, davacı davasında haksız ise de kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalıların yerinde görülmeyen tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1- Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin bir kısım davalılar vekiline 27/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve hükmün, HUMK"nın 433/2. maddesinde yazılı temyiz süresi geçirildikten sonra 11/05/2015 tarihinde bir kısım davalılar vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edildiği anlaşılmıştır. HUMK"nun 432/4"ncü maddesine göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3-4 sayılı İBK uyarınca Yargıtayca da bu konuda bir karar verebileceğinden bir kısım davalılar vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı bankanın talep ettiği alacağın ticari kredi ödeme tablosundan kaynaklanmasına ve böyle bir kredinin davalıların kefil olduğu sözleşme ile verilemeyeceğinin, ayrı bir sözleşme ile verilebileceğinin anlaşılmasına ve bu yöndeki bilirkişi görüşüne göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden birkısım davalılara iadesine, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi