20. Hukuk Dairesi 2015/6939 E. , 2016/6183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davacısı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 136 ada 1 parsel sayılı 9482,49 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliyle davalı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... ..., taşınmazın eski tarihli resmi belgelere göre ve eylemli olarak orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Birleştirilen dosya davacısı ... ise taşınmazın murislerinden kendisine kalan ve zilyetliği altında bulunan yer olduğu iddiasıyla irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır. Asliye hukuk mahkemesince, çekişmeli taşınmazın kadastro mahkemesinde davalı olduğu gerekçesiyle dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Mahkemesince, HUMK’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, birleşen dosya davacısı ... tarafından açılan davanın reddine, davacı ... ... davasının ise kabulüne ve dava konusu ... köyü, 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi gereği dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin 1971 yılında ... tarafından yapıldığının ve dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 30 ocak 20 yaşlarında fındık ağacının ve 12 yaşlarında 70 adet üzüm ağacının ... tarafından dikildiğinin sicilin beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... ve davalı ... temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ... gün ve .../... E. - ... K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; iki kez keşif yapılmış, 08.12.2006 tarihinde yapılan 1. keşifte görev alan, orman bilirkişisi ... ... tarafından hazırlanan raporda “Nizalı yer çevresi itibari ile doğal olarak yetişen, bozuk meşe baltalığı ilâ kaplı olduğu, çevre yapısı ile birlikte orman bütünlüğü sağladığı ve ormanlık alanın devamı olduğu, 1966 tarihli memleket haritasında yeşil renkle ifade edilen alan içerisinde kaldığı belirtilerek taşınmazın eylemli durumu ve eski tarihli resmi belgelere göre orman sayılan yer olduğu, keza aynı keşifte görev alan ziraatçı bilirkişi ... ... tarafından hazırlanan raporda da taşınmazın toprağının organik madde bakımından zengin, siltli-tınlı ve kumlu killi kırmızı renkli orman toprağı olduğu, üzerinde ve çevresinde yaşlı meşe ağaçlarının mevcut olduğu ve herhangi bir kültür bitkisinin bulunmadığı ve taşınmazın ormanlık alan içinde olduğu ve orman arazisi olduğu ifade edilmiş, yine asliye hukuk mahkemesince yapılan keşifte görev alan ziraatçi bilirkişi ... ... tarafından hazırlanan raporda ise taşınmazın bir kısmında tarımsal faaliyetin yapıldığını, taşınmazın doğu kısmında ve üretimin gerçekleştiği yaklaşık 5,5 dekarlık alan dışında kalan kısımlarda, büyükçe taşların mevcut olduğu ve taşlar üzerindeki kısımlarda meşe ağaçlarının varlığı ve doğu sınırı boyunca meşelik olması bu arazinin önceki konumunun ormanlık olduğu, üretim alanının ormandan açılmış kısımda gerçekleştiriliyor olduğunu gösterdiğini, burada uzun süreden tarım faaliyeti yapılıyor olduğu gözlemlese de dere yatağının hemen kenarında bulunan çınar ağaçları ve arazide gerek dağınık, gerek sınırlarında bulunan meşe, çınar ve çalı formlu ağaççıklardan da geçmişinin ormanlık alan olduğu ifade edilmiş, kadastro mahkemesince 21.10.2010 tarihinde yapılan 2. keşifte görev alan orman bilirkişileri ... ... ve ... ... tarafından hazırlanan raporda ise arazi üzerinde 150 civarında asma olan üzüm bağı ve yoğun kapalılıkta fındıklık bulunduğu, eğiminin fazla olması nedeniyle toprak muhafaza karakteri taşıdığı, 1966 tarihli memleket haritasında yeşil renkte olduğunun görüldüğünü, 1947 tarihli hava fotoğrafında ise taşınmazın ziraat kültür bitkileriyle muntazam dikim halinde olduğu dolayısıyla orman dışında olduğunun gözlemlendiğini belirterek taşınmazın orman sayılmayan yer olduğunu, keza aynı keşifte görev alan ziraatçi bilirkişi ... ... ... ise taşınmaz üzerinde 15-20 yaşlarında fındık ağaçlarının olması, parsel üzerindeki bağın uzun yıllar kullanılması ve taşınmazın çevresinde fındıklığın bulunmasının taşınmazın tarım arazisi olduğunu gösterdiğini ifade etmiştir. İki keşif sonunda hazırlanan orman ve ziraat bilirkişi raporları birbiriyle çelişkili olup, mahkemece bu çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Her ne kadar iki kişilik orman bilirkişi kurul raporunda taşınmazın memleket haritasında yeşil renkli alanda kaldığı ifade edildikten sonra 1947 tarihli hava fotoğrafında, ziraat kültür bitkileriyle muntazam dikim halinde olduğu, dolayısıyla orman dışında olduğu ifade edilmiş ise de taşınmazın konumunu hava fotoğrafı üzerinde aplikeli olarak göstermedikleri için bu beyanları denetlenebilir durumda değil ise de kurul raporunun kendi içindeki ve mahkemece alınan ilk rapor arasındaki çelişkileri giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir. Bu durumda, karara dayanak alınan uzman bilirkişi raporları birbiriyle çelişkili olup, raporlar çekişmeli taşınmazın öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığından, bu raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
Kabule göre ise orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verilen çekişmeli taşınmaz hakkında tek sicil oluşturulması gerekirken, taşınmaz hakkında asıl ve birleşen dosya üzerinden iki kez tescil kararı verilerek, birden fazla sicil oluşturulması ve 6099 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince tesbit maliki Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerekirken, Hazine aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu, asıl davanın kabulüne, birleştirlen davanın reddine, 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/06/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.