11. Hukuk Dairesi 2015/9343 E. , 2016/4086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 tarih ve 2014/845-2015/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 13/09/2013 tarihinde ... isimli kişi adına IBAN numarası belirtilerek EFT işlemi yapılmış olduğunu, yapılan işlem sırasında alıcı ismi ... olarak belirtildiği halde rakam hatası sebebiyle 10.638,00 TL"nin davalı banka tarafından EFT yapılan IBAN numarası ile hesap sahibinin adı uyuşmadığı halde davalı ..."nun hesabına aktarılmış olduğunu, davalılardan sehven yatırılan bedelin iadesi talep edilmiş olmasına rağmen iade edilmediğini belirterek 10.638,00 TL"nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davacı tarafından belirtilen IBAN numarasına EFT işleminin gerçekleştiğini ve bu hesabın ..."na ait olduğunu, davacı tarafın diğer davalı ..."nun hesabından para iadesi talep etmekte olduğunu, ancak bu işlemin müvekkili bankanın tasarrufunda olmadığını, ..."nun hesabından muvafakati olmaksızın para iadesinin mümkün olmadığını belirterek müvekkili banka yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı; açılan davada kendisinin herhangi bir kusuru olmadığını, hesabına yatırılan paranın davalı banka tarafından borcuna kesildiğini, söz konu borcu ödeme imkanının bulunmadığını, kendisinin davacı şirketten herhangi bir alacağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı Şirket tarafından EFT yoluyla gönderilmek istenilen paranın IBAN numarasının farklı belirtilmiş olması nedeniyle dava dışı ... isimli kişiye gönderilecekken davalı ..."nun hesabına geçtiğinden bahisle işbu davanın açıldığı, her ne kadar davalı olarak işlemin yapıldığı banka da gösterilmiş ise de dava konusu işlemin bizzat davacı tarafça verilen talimata dayalı olduğu, yapılan işlemin davacının bilgisi ve iradesi doğrultusunda yapıldığı, davalı bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalı ... açısından ise bizzat davalının beyanından da anlaşıldığı üzere davacı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı, kendi hesabına sehven gönderilen para nedeniyle sebepsiz zenginleştiği, dolayısıyla sebepsiz olarak zenginleştiği 10.638,00 TL"yi iade etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın davalı banka açısından reddine, davalı ... açısından kabulü ile toplam 10.638,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının dava dışı havale alıcısına gönderilmek istenen paranın havale talimatında alıcının IBAN numarasının hatalı olarak bildirilmesinden doğan zararın davalı Bankadan ve hatalı bildirilen hesabın sahibi olan diğer davalıdan tahsiline ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davacı zararından davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığından bahisle banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak; her ne kadar davacı tarafından alıcının IBAN numarası hatalı olarak bildirilmiş ise de; davalı bankanın söz konusu havale işlemini yaparken sadece IBAN numarasını yeterli saymasının yerinde olup olmadığı, ayrıca havale alıcısı olarak bildirilen kişinin adı ile havalenin yapılacağının bildirildiği hesabın sahibi olan kişinin adının örtüşüp örtüşmediğinin değerlendirilmesi gerekip gerekmediği yönünden mahkemece, bankacılık mevzuatı ve bankacılık uygulamaları konusunda uzman bilirkişiden görüş alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.