11. Hukuk Dairesi 2020/4610 E. , 2021/5793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.10.2019 tarih ve 2019/304 E. - 2019/983 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 2009 yılından bu yana ticari ilişki bulunduğunu,davalının kullanacağı kredinin teminatı olarak müvekkilinin çek düzenleyerek davalıya verdiğini, çeklerin büyük bir kısmının davalı tarafından ödendiğini, davalının cari hesabında müvekkiline 59.609,81 TL borçlu olduğunu, bu miktarın 50.000,00 TL"lik kısmının dava konusu çeklerden kaynaklandığını, dava konusu 04/11/2011 tarihli 25.000,00 TL"lik ve 18/11/2011 tarihli 25.000,00 TL"lik çeklerin davalı tarafından müvekkiline iade edilmediğini, belirtilen çeklerden dolayı müvekkilinin borçsuz olduğunun tespiti ile davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, müvekkilinin davacıya yaptığı işlerin bedelinin ödenmediğini ve davacının müvekkiline borcu olduğunu, ödeme güçlüğü içinde bulunan davacının ceza davaları ve icra takiplerinden kurtulmak amacıyla menfi tespit davası açtığını, çek teslim belgesinde çeklerin teminat olarak verildiğine dair bir ibare bulunmadığını, teminat olarak verildiğine dair başkaca yazılı bir delil sunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; çekin bir ödeme vasıtası olduğu ve ciro yapılmak suretiyle devredilmesinin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, bu durumda çekin oluşan borca karşılık verildiğinin kabul edileceği, aksini yani bedelsiz olduğunu iddia eden tarafın bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu, davacının dava konusu çeklerin davalıya teminat amacıyla verildiğini, bedelsiz olduğunu iddia ettiği, ispat külfeti kendisinde olan davacının öncelikle çekten dolayı borçlu bulunmadığını ispatlaması gerektiği, ancak davacının bu konuda yazılı delil sunmadığı, yemin deliline de dayanmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.