13. Hukuk Dairesi 2019/3407 E. , 2019/8629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... 2. Noterliği"nin 12.03.1990 tarih ve 9207 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli ... Köyünde kain 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 25, 28, 29, 30 ve 31 parsel sayılı taşınmazların %2"lik kısmına sahip olan davalının, bu taşınmazların 6 dönümlük kısmını 36.000,00-TL (eski para ile otuz altı milyon Türk Lirasına) kendisine sattığını, aradan çok uzun zaman geçmesine rağmen sözleşme ile vaad edilen taşınmazların teslim edilmediğini, aradan 23 yıl gibi uzun bir süre geçmesi ve bu taşınmazların tarafına teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmenin ifasını beklemesinin imkansız olduğunu ileri sürerek, taşınmazların teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshine ve davalıya ödenen bedelin günün rayiç bedeli belirlenerek tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin taşınmazların hukuken ihtilaflı olduğu bilinerek yapıldığını, ihtilafın halen devam ettiğini, sözleşmenin feshinde davacının haklı sebebinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, 12.03.1990 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı tarafından satışı vaad edilen taşınmazların aradan uzun süre geçmesine rağmen teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ile sözleşme gereği davalıya ödediği miktarın günün rayiç bedeli belirlenerek tarafına ödenmesini talep etmiş; davalı, sözleşme yapıldığı sırada ve halen taşınmazların ihtilaflı olduğunu, davacının bu durumu bildiğini savunarak davanın reddini istemiş; mahkemece, noterde düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesinde davacının taşınmazları teslim aldığının açıkça yazıldığı, taşınmazların teslim alınmadığı konusundaki iddianın senede karşı senetle ispat külfeti gereği aynı kuvvette bir belge ya da delille kanıtlanamadığı, davacının sözleşmeyi yaparken taşınmazların mülkiyetlerinin ihtilaflı olduğunu bildiği, davacının sözleşmenin feshi ile taşınmazların rayiç değerinin tazmini yönündeki talebinin haklı görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, Serik Kadastro Mahkemesi"nin 2007/14 esas sayılı dosyasında ... 2. Noterliği"nin 12.03.1990 tarih ve 9207 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satışı vaad edilen taşınmazların da aralarında bulunduğu taşınmazlar hakkında kadastro tespitine itiraz davası açıldığı, yargılama sonucu verilen 19.09.2014 tarihli kararın temyiz edildiği, dosyanın halen temyiz incelemesinde olduğu ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, Serik Kadastro Mahkemesi"nin 2007/14 esas sayılı dosyasında verilen hüküm eldeki davayı etkileyici nitelikte bulunmaktadır. Bu itibarla anılan dava dosyasının sonucunun beklenmesi zorunludur. Mahkemece, Serik Kadastro Mahkemesi"nin 2007/14 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilerek, o dava sonucunun kesinleşmesinden sonra, dosyadaki karar sonucu da değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.