Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2135
Karar No: 2019/4709
Karar Tarihi: 10.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2135 Esas 2019/4709 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2135 E.  ,  2019/4709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 2014/1195 esas ve 2016/746 karar sayılı ve 27.10.2016 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne yönelik kararın davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının açık hesap ilişkisi nedeniyle 23.01.2014 tarihi itibariyle davalıdan 723.338 USD (1.636.552,23 TL) alacağı bulunduğunu, anılan bu alacağın tahsili için davalı hakkında İstanbul 11. İcra Dairesi’nin 2014/1567 esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borcun 867.658,85 TL’lik kısmını kabul ederek avukatlık ücretiyle birlikte 06.02.2014 tarihinde toplam 938.578,85 TL ödemede bulunduğunu, ancak bakiye 336.577,34 USD alacağa itiraz ettiğini iddia ederek 336.577,34 USD alacağın tahsili için itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile aralarında döviz alacağı ilişkisi bulunmadığını, dava tarihi itibariyle bakiyenin sıfır olduğunu, faturaların TL cinsinden olduğunu savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatı istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, 336.577,34 USD üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, talep yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf sebepleri gözetilerek taraflar arasındaki faturalandırma konusundaki teamülün ne olduğu, ödemelerin hangi para birimi üzerinden yapıldığı hususunda ek bilirkişi incelemesine gerek görüldüğü, 20.06.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki ilişkinin USD bazında yapıldığının çok net ve açık olduğu, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu miktarın 333.621,86 USD olarak açıklandığı, talimatla alınan 27.10.2017 tarihli raporda ise faturalardaki ödemelerin ödeme tarihindeki kur üzerinden yapılacağının ve hesap mutabakatının da buna göre yapıldığının, takip nedeniyle yapılan ödemelerin tahsilinden sonra davalının borcunun 302.180,86 USD olacağının bildirildiği, bu duruma göre taraflar arasında faturalandırma ve ödemelerin TL cinsinden değil, USD cinsinden yapıldığı ve bu konuda taraflar arasında bir teamülün oluştuğu, buna göre 20.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda davacı alacağının 333.621,86 USD olarak belirlendiği, 27.10.2017 tarihli raporda bulunan miktarın ise icra dairesine yapılan TL cinsinden ödemenin USD’ye çevrilerek mahsubuna dayalı olduğu, icra dairesine yapılan ödemenin (eğer varsa) infaz sırasında icra dairesi tarafından dikkate alınabileceği, usuli kazanılmış hakların da dikkate alındığı gerekçesiyle davalının istinaf isteminin kısmen kabulüne, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 2014/1195 esas ve 2016/746 karar sayılı ve 27.10.2016 tarihli hükmün kaldırılmasına, 333.621,86 USD üzerinden davalının itirazının iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı vekilince temyiz edilmiş, kararın harca ilişkin (4) nolu bendi 21.03.2018 tarihli ek kararla tashih edilmiş, iş bu tashih kararına karşı da davalı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
    Davacı bilgisayar ve parçaları ithalatçısı, davalı ise davacının ithal ettiği bilgisayarları ve parçalarını satın alıp, yurt içinde yeniden satan bir şirkettir. Davacı takip talebinde 723.338,00 USD alacağının taraflar arasındaki açık hesaptan kaynaklandığını bildirmiştir. İtirazın iptali davaları, takip talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Yapılan tahkikatta taraflar arasındaki ihtilafın, davacı tarafından davalıya satılan malların dövize endeksli olarak satılıp satılmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Türkiye’de faaliyet gösteren iki Türk şirketi arasındaki davacının icra takibine ve davaya konu ettiği açık hesap alacağının, kur farkından kaynaklandığı, başka bir deyişle kur farkı alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Kur farkı alacağı, Türk Lirası olarak talep edilebilir. Türk Kanunları’na göre döviz alacağının Türk Lirası olarak istenmesi mümkün ise de, Türk Lirası alacağının dövize çevrilerek istenmesi mümkün değildir. Davacının kur farkından kaynaklanan Türk Lirası alacağı saklıdır. İş bu itirazın iptali davasının yukarıda açıklanan nedenlerle reddi gerekirken, açıklanan yönde bir değerlendirme yapmadan miktar üzerinden tahkikat yapan istinaf mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/190 esas ve 2018/84 karar sayılı ve 24.01.2018 tarihli kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi