13. Ceza Dairesi 2014/22140 E. , 2016/2194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında, katılanlar ..."a, ..."e, ..."e ve ..."e yönelik hırsızlık katılanlar ..."e, ..."a yönelik mala zarar verme, katılanlar ..."e, ..."e, ..."e ve ..."e yönelik ise konut dokunulmazlığını ihlal etme sanık ..."nun ayrıca katılan ..."e yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Sanıklar ... ve ... hakkında, katılan ..."a yönelik hırsızlık, suçu bakımından; Eylemin gece gerçekleştiğine dair kesin delil bulunmadığı halde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-)Tüm hükümler bakımından; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."a yönelik hırsızlık hırsızlık suçu ile ilgili hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesine ilişkin bölüm karardan çıkartılması suretiyle; hakimin takdir hakkına dokunulmadan sanıklar hakkında TCK"nın 142/1-b maddeleri uyarınca sonuç olarak 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılması tümcesinin eklenmesi, tüm hükümler bakımından ise hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında katılan ... Keskin"e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanık ..."nun katılan ..."a yönelik hırsızlık, sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ..."a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Katılan ..."in hazırlık aşamasında vermiş olduğu 03.12.2010 tarihli savcılıkça alınan beyanında, suça konu yerin yazın gittikleri kışın kapalı mandıra olduğuna, yine evinden tüp, toz şeker ve bakır kaplarının da çalınmış olduğuna dair ifadeleri karşısında, bahse konu yerin konut amacı ile özgülenmiş olduğu anlaşılmakla tebliğnamede bu sebep ile eksik araştırma bozması isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar İzzet ve Naim tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."ın atılı suçlamayı kabul etmediği, dosyada suçların sanık tarafından işlendiğine dair, sanık ... ve ..."nun atfı cürüm mahiyetindeki beyanından başka; hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık ... hakkında beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Katılan ..."e yönelik eylemin gece gerçekleştiğine dair kesin delil bulunmadığı halde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği konut dokunulmazlığını ihlal eylemlerinin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 116/4. maddesince uygulama yapılıp fazla ceza tayin edilmiş olması,
3-Sanık ..."nun katılan ..."a yönelik hırsızlık suçu bakımından;
a) İade edilen bal ve şekerin kirlenmesi nedeniyle kullanılamaz olduğunun belirtilmiş olması karşısında, etkin pişmanlık uygulanmasının şartları bulunmadığı halde sanık ... hakkında hırsızlık suçunda 5237 sayılı TCK"nun 168/1. maddesi uygulanarak eksik cezaya hükmedilmesi
b) Kabule göre de, sanık ... hakkında hırsızlık suçunda tayin edilen 9 ay 10 günlük hapis cezası kısa süreli olmasına rağmen, kısa süreli olmadığından bahisle 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesi uygulanmamasında gösterilen gerekçenin yasal ve yetersiz olması,
c)Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.