Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1198
Karar No: 2017/5213
Karar Tarihi: 04.05.2017

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/1198 Esas 2017/5213 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/1198 E.  ,  2017/5213 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine dair, Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 06/09/2012 tarih ve 2011/663 esas, 2012/1114 sayılı kararın sanık ... tarafından temyizi üzerine,
    I- YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ’NİN 11/06/2014 TARİH ve 2013/20903 ESAS, 2014/21100 SAYILI KARARIYLA,
    "Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın, annesinin evinde kiracı olan katılanın, kira borcunu ödememesi nedeniyle aralarında çıkan tartışmada, kendisine hakaret etmesi üzerine, kendisinin de suça konu mesajı gönderdiğini savunması ve katılanın borcunu kabul etmesi karşısında, TCK"nın 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    2-TCK"da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde; TCK"nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanunun 3. maddesindeki fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur ilkeside gözetilerek, seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonra da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlennmesi gerekir.
    Her ne kadar TCK"nın 125. maddesinin 3. fıkrasında hapis cezasının alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin temel cezanın adli para ceza olarak seçilmesine engel olamayacağı, ancak; adli para cezasının tercih edilmesi halinde, suç tarihi TCK"nın 61/9. maddesine ek yapan 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden sonra ise gün biriminin alt sınırının 365 günden az olamayacağı dikkate alınarak, temel cezanın belirlenmesi gerekirken,TCK"nın 58. maddesinin uygulanması koşulları bulunmayan sanık hakkında yerinde görülmeyen gerekçeyle hapis cezasının tercih edilmesi,
    3-TCK"nın 62. maddesinin uygulanması sırasında sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz tutum ve davranışı tespit edilememesine karşın, yetersiz gerekçeyle indirim oranının 1/15 olarak uygulanması,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA," oy birliğiyle karar verilmiştir.
    II- YEREL MAHKEMENİN DİRENME KARARININ KAPSAMI
    Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/05/2015 tarih ve 2014/1329 esas, 2015/598 sayılı kararında;
    “İddia, sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu, olaya ilişkin tutulan tutanaklar, nüfus ve sabıka kayıtları, getirtilen ilamlar, Yargıtay 4. Ceza dairesinin 11/06/2014 tarihli 2013/20903 esas 2014/21100 karar sayılı bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
    1-Sanığın, annesinin evinde kiracı olan katılanın, kira borcunu ödememesi nedeniyle aralarında çıkan tartışmada, kendisine hakaret etmesi üzerine, kendisinin de suça konu mesajı gönderdiğini savunması ve katılanın borcunu kabul etmesi karşısında, TCK"nın 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması maddesinden bozduğu, ancak bu durumun mahkememizin dosyasının tüm safhalarında tartışıldığı bizzat sanığın C. Savcısı önünde 29/07/2011 tarihli ifadesinde bildirmiş olduğu tanığın kendisini yalanladığı ve bu durumun mahkememiz gerekçesinde de gelen manada bahsedildiği,
    2-TCK"da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde; TCK"nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanunun 3. maddesindeki fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur ilkeside gözetilerek, seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonra da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlennmesi gerekir
    Her ne kadar TCK"nın 125. maddesinin 3. fıkrasında hapis cezasının alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin temel cezanın adli para ceza olarak seçilmesine engel olamayacağı, ancak; adli para cezasının tercih edilmesi halinde, suç tarihi TCK"nın 61/9. maddesine ek yapan 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden sonra ise gün biriminin alt sınırının 365 günden az olamayacağı dikkate alınarak, temel cezanın belirlenmesi gerekirken,TCK"nın 58. maddesinin uygulanması koşulları bulunmayan sanık hakkında yerinde görülmeyen gerekçeyle hapis cezasının tercih edilmesi gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulup gönderildiği, ancak mahkememiz hükmünden anlaşılacağı üzere 2 nolu bozmanın mahkememizin hükmüyle uzaktan yakından ilgisinin olmadığı, mahkememiz dosyasının kamu görevlisine hakaret dosyası olmadığı, kes kopyala yapıştır tarzında başka bir dosyanın bozmasının mahkememiz bozmasına eklendiği, ayrıca dosya içeriğinden de mahkememizin gerekçeli kararından da anlaşılacağı üzere sanığın Konya 7 Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/807 esas 2008/981 karar ve Konya 2 Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1712 esas 2009/367 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını içerir ilamlarının mevcut olduğu, bunların TCK.nun 58 maddesindeki tekerrüre esas olmadığı, ancak süresi içerisinde suç işlenmesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamın geri alınmasına ilişkin mahkemeye ihbar mahiyetinde olduğu, ayrıca uyap sistemi üzerinden de otomatik olarak ilgili mahkemenin yazı işleri müdürünün sayfasına sonraki işlenen suçun uyarı babında düştüğü bunun bilinen bir gerçek olduğu,
    3-TCK"nın 62. maddesinin uygulanması sırasında sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz tutum ve davranışı tespit edilememesine karşın, yetersiz gerekçeyle indirim oranının 1/15 olarak uygulanması maddesinden bozulmuş ise de, sanığın dosya içeriğinden normal şartlarda lehine takdiri indirim sebebi olmamasına rağmen sadece duruşmadaki hal ve tavırlarının düzgün davranışının lehine kısmi takdir indirim sebebi olarak kabul edilerek karar verildiği, tüm dosya kapsamı boyunca bizzat taraflarca yüzyüze gelen onların tüm hal, tavır ve mimik hareketleriyle birbirlerine karşı yaklaşım tarzlarını görüp karar veren kürsü hakiminin maksimum oranda indirim yap diye bozma gerekçesi yapılmasının hakkaniyete uyumlu olmadığı, mahkememizin önceki hakimler zamanında verilen TCK.nun 62 uygulanmamasında sanığın baştan sona ikrar etmesine rağmen çoğu yargıtay dairesinin hemen hemen istisnasız şekilde niye 62 maddesini uygulamadın şeklinde bir gerekçesinin olmadığı, hepsini onaylayarak gönderdiği bilinmesine rağmen suçunu somut deliller karşısında kaçamaklı şekilde ikrar etmekten başka şansı olmayan sanık hakkında maksimum indirim yap tarzındaki bozma gerekçesinin kürsü hakiminin takdir hakkını elinden alacağı, takdir hakkı olmayan bir hakiminde hakim olarak kürsüde kalmasının doğru olmayacağı, kaldı ki hakimin de sıradan bir memur olmadığının bizzat yüksek mahkeme tarafından bilindiği, sırf bozmak için bahane aranması tarzındaki bozmaların yerel mahkemelerin çalışma şevk ve azmini kırdığının kaçınılmaz bir gerçek olduğu sabit olmakla, direnme karar verilmiş olup;
    Mahkememizin öncesi olan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/663 esas 2012/1114 karar sayılı dosyasındaki gibi: Müşteki..."ın sanık ..."in annesi ..."ye ait evde kiracı olarak oturduğu, müşteki..."ın 5 ay önce bu evden ayrıldığı, müşteki..."ın ikamet ettiği döneme ait bir miktar kira borcu bulunduğu, bu nedenle sanık ... ile müşteki... arasında anlaşmazlık bulunduğu, 24/07/2011 tarihinde sanık ... kendine ait 05419469058 numaralı telefondan müşteki..."a ait 05412909307 numaralı telefona "seni bulursam emin ol avradını si...ecem telefonu kapatmak çözüm değil" şeklinde mesaj atarak hakaret ettiği ve bu şekilde üzerine atılı müsnet suçu işlediği, karşı tarafın ev sahibinin oğlu olan sanığa karşı hakaret ettiğine ilişkin delil elde edilemediği, Adliyeye yansıyan ve bizzat şahit olunan olaylardan bilindiği kadarıyla ev sahiplerinin kiracılarına çok farklı gözle baktıkları ve ağızlarından çıkanı kulaklarının duymadığı, atılı olayımızın da aynı mahiyette olaylardan olduğu ayrıca sanığın da geçmişte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin birden fazla ilamının mevcut olduğu ve suç işlemekten çekinmeyeceğine ilişkin kanaate ulaşıldığı anlaşılmakla, 5560 S.Y. 5728 S.Y. Ve 5739 S.Y. Yasa hükümleri de gözetilmiş, sanığın şahsi, sosyal, ekonomik ve sabıka durumu ile olayın meydana geliş tarzı, sanığı suça iten sebepler de nazara alınarak takdiren açık yargılamaya aşağıdaki gibi son vermek gerekmiştir. " şeklindeki gerekçeyle, Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 11/06/2014 tarih ve 2013/20903 esas, 2014/21100 sayılı kararına direnildiği görülmektedir.
    III- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME
    02.12.2016 tarihli 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307.maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 14/12/2016 tarihli ve 2015/1105 Esas, 2016/1894 Kararı ile dosya Dairemize gönderildiğinden, direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.
    Bozma öncesinde, Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 06/09/2012 tarih, 2011/663 esas, 2012/1114 sayılı kararında temel cezanın belirlenmesi sırasında TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler irdelenerek takdiren ve tercihen sanık hakkında TCK’nın 125/1-2. maddesi uyarınca 8 ay hapis cezasına hükmolunduğu, akabinde TCK’nın 62. maddesi kapsamında takdiri indirim uygulanırken, indirim oranının 1/15 olarak belirlenmesine dair “yargılama sürecindeki davranışları ve kaçamaklı ikrarı göz önüne alınarak” şeklinde gerekçe gösterildiği, ayrıca tüm dosya kapsamında ve hükmün gerekçe kısmında müştekinin sanığa karşı haksız bir eylemi olup olmadığı araştırılmış olup sanık hakkında usul ve yasaya uygun olarak, yeterli gerekçeyle hüküm kurulduğu kanaatine varılmıştır.
    IV- KARAR
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 11/06/2014 tarih ve 2013/20903 esas, 2014/21100 sayılı mahkumiyet kararındaki gerekçeye göre yerel Mahkemece verilen direnme kararı yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, 6763 sayılı Yasanın 36.maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 307/3. maddesi hükmüne göre, Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 11/06/2014 tarih, 2013/20903 Esas, 2014/21100 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 04/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi