
Esas No: 2018/341
Karar No: 2019/4705
Karar Tarihi: 09.10.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/341 Esas 2019/4705 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ... Ltd. Şti. ile imzalanan genel kredi sözleşmesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine borçlulardan ... ile ..."ın tüm borca ve fer’ilere, diğer davalıların ise alacağın toplam 38.551.94 TL’lik kısmına itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, kat ihtarının usulsüz olduğunu, ödeme için verilen süreden önce icra takibi yapılamayacağını, davalılar ... ile ..."ın borca kefaletlerinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... Oto Ltd. Şti. ile imzalanan sözleşmeyi diğer davalıların kefil olarak imzaladıkları, davacı bankanın alacaklı olduğu gerekçesiyle, davalılar ... ile ... yönünden toplam 279.015,89 TL, diğer davalılar yönünden toplam 36.535,90 TL üzerinden itirazların iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 19/11/2014 tarihmi, 2014/9246 esas, 2014/16514 karar sayılı ilamı ile, “Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... dışında kalan, diğer davalıların ise tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Davalılar ... ve ..."ın temyizine gelince; dava genel kredi sözleşmesini asıl borçlu olarak imzalayan davalı ... Ltd. Şti. İle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan diğer davalılara keşide edilen Hatay 2. Noterliğinin 04.10.2012 tarihli kat ihtarına rağmen ödenmeyen kredi alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davalı ... ve ..., takip dayanağı kredi sözleşmesinde imzalarının bulunmadıklarını ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde ileri sürmüşlerdir. Bu durumda Mahkemece HMK"nın 211.maddesi hükmü uyarınca takip dayanağı 22.07.2011 tarihli genel kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla atılı imzaların adı geçen davalılara ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılmaksızın eksik inceleme ile bu davalılar yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre inceleme konusu genel kredi sözleşmesinde ..."a atfen atılı imzaların ..."ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu genel kredi sözleşmesinde ...’a atfen atılı imzaların kuvvetle muhtemel ..."ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davalılardan ... Oto ve San. Ürn. Tic. Ltd. Şti, ... Mak.Yat. Turz. San ve Tic. A.Ş, ..., ..., ..., ... ve ... ... Paz. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında 25/02/2014 tarihinde karar verilmiş olması ve verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olması nedeniyle adı geçen davalılar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalılar ... ve ... hakkında davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen 25/02/2014 tarihli karara yönelik, davalıların temyizi davalılar ... ve ... dışındakiler yönünden reddedilmiş ise de bunlar hakkında verilen karar onanmamıştır. Dairemizin 19/11/2014 tarihli, 2014/9246 esas, 2014/16514 karar sayılı bozma kararı yerel mahkeme kararını bir bütün olarak bozduğu için ilk kararın şekli anlamda kesinleşmiş bir bölümü bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece yeniden karar verilirken temyiz itirazı reddedilen davalılar dahil tüm davalılar yönünden yeni hüküm kurulması gerekirken, temyiz itirazları reddedilen davalılar yönünden hüküm kesinleştiğinden bahisle, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile lehlerine hüküm bozulan ... ve ... yönünden yapılan imza incelemesinde ...’a atfen atılan imzanın onun eli ürünü olduğu saptanmış ise de, ... yönünden yapılan incelemede imzanın ona ait olduğu kesin bir şekilde saptanmamıştır, kuvvetle muhtemel olarak ona aittir denilmiştir. Böyle bir rapora dayalı olarak davalı ...’ın kefalet sorumlusu olarak kabulü mümkün değildir. Bu raporun alınmasından sonra 18/10/2017 tarihli celse de davacı vekili, rapora bir itirazının olmadığını bildirdiğine göre, davalı ... yönünden davanın reddi gerekirken bu davalı aleyhine de hüküm kurulması doğru olmamış, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.