11. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15059 Karar No: 2016/4062 Karar Tarihi: 13.04.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15059 Esas 2016/4062 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2015/15059 E. , 2016/4062 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/03/2015 tarih ve 2011/333-2015/29 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, kimliği henüz tespit edilemeyen kişilerin kimlik bilgilerini kullanarak davalı muhtar ..."tan nufus cüzdanı yenileme ve değiştirme belgesi aldıklarını ve sahte nüfus cüzdanı çıkarttıklarını, bu nüfus cüzdanı ile kendi adına davalı kurumlar nezdinde borç doğurucu birçok işlem yaptıklarını, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı muhtar ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden ise meydana geldiği iddia olunan zarara dayanak fiillerin gerçek nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği, zararın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığı gerekçesi ile esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. (1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. (2) Dava, davacının kimlik bilgilerinin meçhul şahıslarca ele geçirilmesi yoluyla düzenlenen sahte nüfus cüzdanı kullanılarak kurulan muhtelif şirketlere davalı bankalarca çek karnesi verilmesi ve keşide edilen bu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davacının uğradığı maddi ve manevi zararın davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davalı bankalar yönünden işlemlerde kullanılan nüfus cüzdanının gerçek nüfus cüzdanı olduğu, dolayısıyla zararın meydana gelmesinde davalı bankalara izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, bir güven kurumu olan ve bu nedenle hafif kusurlarından dahi sorumlu olan bankaların, çek karnesi verirken gerekli basiret ve özeni göstermeleri gerekir. Bankalar, sadece kendilerine ibraz edilen bir kısım belgelerle yetinmeyip, çek hesabı açtırmak isteyen kişiyi işyeri seviyesinde soruşturmak ve incelemekle yükümlü olup, ancak gerekli koşulların varlığı halinde çek karnesi vermelidirler. Bu itibarla, mahkemece davalılar tarafından yapılması gereken araştırma ve incelemenin yapılıp yapılmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın salt gerçek bir nüfus cüzdanı kullanılması gerekçe gösterilerek davalı bankaların kusurlu olmadığı sonucuna varılması ve bu cihetle davalı bankalar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.