KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın cep telefonunu kaybettiğini sanarak emniyet müdürlüğüne gittiği, uygulanacak prosedür hakkında kendisine bilgi verildikten sonra sanığın emniyet müdürlüğünden çıkarken katılan ...’a yönelik yaralama eyleminde bulunması üzerine, diğer katılanların sanığa müdahale ettiği, akabinde de sanığın katılanlara “sizin gibi polislerin a.... sinkaf edeceğim, a.... sinkaf ettiğimin polisleri, şerefsizler” dediği anlaşılmakla, 25.04.2013 tarihli olay tutanağı, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, söylenen sözlerin bir bütün halinde hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında ayrıca tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, 2- Sanık hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken; TCK"nın 125/3-a maddesi yerine anılan Kanunun 125/1 maddesi yazılması, Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.