11. Hukuk Dairesi 2016/2767 E. , 2016/4056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2015 tarih ve 2015/581-2015/808 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ...Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 25.05.2012 tarih ve ... numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kararın dipomatik yolla tebliğ edilmediğinden kararın usulüne uygun kesinleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, kararın diplomatik yolla tebliğ edilmediği, kararın usulünce kesinleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yabancı mahkeme kararının ..."daki vekile tebliğ edilmesi halinde kararın ayrıca diplomatik yolla tebliğine gerek bulunmamakta olup, davacı vekili, kararın davalının ..."daki vekili Av. ..."a 15.04.2014 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürmüş, buna dair tebligat belgesi sunmuştur. Her ne kadar söz konusu tebligat belgesinde "25.05.2012 tarihli Masrafların Kararı İlamı" şeklinde bir açıklama bulunmakta ise de, dosyada 25.05.2012 tarihli bir masraf tespit kararı bulunmadığı gibi asıl karar tarihinin de 25.05.2012 olması karşısında, davacı vekilince sunulan tebligat belgesinin asıl kararın tebliğine dair bir belge olup olmadığı üzerinde durularak, gerekirse adli yardımlaşma yoluyla yabancı mahkemeden karar tebliğ tarih ve belgeleri sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın, davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.