Taraflar arasında görülen eşya iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Uyuşmazlık; eşya iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. HUMK.nun 275. maddesi (yeni HMK 266.) hükmüne göre; genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Kural olarak, bilirkişi raporu hakimi bağlamaz. Hakim, raporu serbestçe taktir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Somut olaya gelince; Mahkemece iadesi gereken eşyaların sayısı ve meblağına ilişkin 3 kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hüküm tesisi esnasında; eşyaların meblağı yönünden daha evvel alınan 17.12.2012 tarihli bilirkişi raporu, eşyaların adeti yönünden 12.04.2013 günlü bilirkişi raporu esas alınmış; eşyaların meblağına ilişkin son alınan 12.04.2013 günlü rapordan ayrılma gerekçesi izah kılınmamıştır. Mevcut yargılama dosyasında; eşyaların sayısı yönünden hükme esas alınan 12.04.2013 günlü bilirkişi raporu eşyaların kullanım süreci nitelikleri, bilirkişice nazara alınan amortisman payları nazara alındığında somut gerçekliğe daha uygundur. Bu itibarla sözkonusu rapor doğrultusunda (taleple bağlı kalmak kaydıyla) hüküm tesisi gerekirken; hiç bir gerekçe göstermeksizin eşyaların değerine ilişkin son alınan 12.04.2013 günlü rapordan ayrılınması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.