21. Hukuk Dairesi 2018/2736 E. , 2019/2032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalıların maliki olduğu Apartmanda geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum, ... Apartmanı Yönetimi, ... ..., ..., ..., ..., ... vekilleri ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 15.08.1998 tarihinden itibaren 6 yıl boyunca davalıların maliki olduğu ...Apartmanında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda, davada husumet yöneltilen ...’un 19.03.1998 tarihinde maliki olduğu taşınmazı davalılardan ...’a sattığı ve apartmanda başkaca bir taşınmazı olduğuna dair kayda rastlanmadığı dolayısıyla ihtilaflı dönemde malik olmaması sebebi ile davalı ... bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca her ne kadar ... malik kabul edilerek mirasçılarına husumet yöneltilmişse de ...’in malik olup olmadığı, malikse hangi tarihlerde olduğu dosya kapsamındaki tapu kayıtlarından tespit edilememiş olup mirasçılarından ...’in 30.06.2003 tarihinde malik olduğu anlaşıldığından bu hususun araştırılıp tespit edilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, ihtilaflı dönemde malik olmaması sebebi ile davalı ... bakımından davanın reddine karar vermek, davalı ...’in ihtilaflı dönemde malik olup olmadığını araştırmak, malik ise şimdiki gibi, aksi halde sadece ...’in davalı sıfatına haiz olduğu değerlendirilerek davalı ...’in ... dışındaki diğer mirasçıları bakımından da davanın reddi gerektiğini göz önünde bulundurarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden Kurum dışındaki davalılara yükletilmesine, 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.