16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2191 Karar No: 2017/5680 Karar Tarihi: 06.12.2017
Siyasal veya askeri casusluk - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2191 Esas 2017/5680 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bölge Adliye Mahkemesinde görülen dava, siyasal veya askeri casusluk suçundan dolayı hüküm giyen sanığın temyiz talebi ile Ceza Dairesinde değerlendirildi. Temyiz başvurusunun reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Mahkeme, sanık müdafiinin iddia ve savunmalarını eksiksiz olarak değerlendirdikten sonra, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığını belirterek, temyiz davasının reddi yönünde hüküm verdi. Kararda, suçun işlendiği tarihlerde yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 328/1, 62/1, 53 ve 63. maddelerine atıfta bulunuldu. 5237 sayılı Kanun'un 328/1 maddesi, \"devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin eden kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.\" hükmünü içermektedir.
16. Ceza Dairesi 2017/2191 E. , 2017/5680 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Siyasal veya askeri casusluk Hüküm : 5237 sayılı Kanunun 328/1, 62/1, 53 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun esastan reddine)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gizli kalması gereken bilgileri casusuluk maksadıyla temin eden sanığın, bilgileri başkalarına teslim ettiğinin anlaşılması karşısında, hakkında ayrıca TCK"nın 330. maddesi uyarınca zamanaşımı süresince işlem yapılması mümküm görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.